TÜRK İMAJI
prefix = o ns = "urn:schemas-microsoft-com:office:office" /
Her milletin olduğu gibi, Türklerinde; uluslararası camiada oluşmuş bir imajı vardır.
Bu imajın pek olumlu olmadığını; yabancı yayın organlarını doğrudan izleyen, kitap okuyan, olayları geniş bir perspektifle izlemeyi öğrenmiş biri olarak, yıllardır biliyorduk..
Bunu doğal olarak başkaları da biliyordu ama köşeleri tutmuş olan hamasi yurtseverlerin şerrinden korktuğu için kimse dile getiremiyordu...
Halbuki iyiyi aramak, hatalarımızı düzeltmek için; her zaman aynayı yüzümüze tutmak gerekir bilirsiniz. Kötü alışkanlıklarımızın çoğu, daha iyi örnek tanımadığımızdan ve çevrenin etkisinden kaynaklanır.
Hatalarımızla yüzleşebilmek, doğru ve bizi ileriye götürecek bir davranıştır!
Ama herkesin kendi gibi olmasını bekleyen çevrenin baskısı, bizi çoğunlukla bu yola gitmekten alıkoyar.
Örneğin birisi toplumun zayıf taraflarını dile getirmeye kalktı mı; küfür, tehdit, karalama, adamı bir linç etmedikleri kaldığından, kimse insanları yüzleşmeye davet edemez. Anlı şanlı yazarlarımız zaten popülizmin kolaylığını bildiklerinden, bu yola hiç gelmezler!
Ama geçenlerde, İstanbulda aralık ayı içinde düzenlenecek olan Marketing konferansının tanıtım ilanları, bütün gazetelerde sayfa sayfa yayınlandı...TV lerde reklamı çıktı.
Çeşitli portrelerin alınlarına, Türklerin uluslararası toplum içindeki imajı olan aşağıdaki çeşitli sıfatlar damgalanmıştı:
azgelişmiş (ulusal gelirimize ve viran kentlerimize, köylerimize bakın!),
terörist ( bombacılarımızdan belli değil mi?),
gerici ( Ortaçağ yaşam biçimini özleyen, kılık kıyafetlerini bile o devirlerdekine benzer giyenlerin çoğalması size birşey ifade ediyormu?)
cahil (hiç bir şeyi merak etmeyen, okumaktan nefret eden, boş vaatlere kolayca kanan veya köfte ekmek karşılığı oyunu satan insanların toplumdaki oranına bir bakın!),
fırsatçı ( trafikte her dakika; birilerinin araya dalarak, sağdan kaçak yaparak sıranızı çalmasından rahatsız olanlardanmısınız; yoksa böyle şeylerle uğraşma diyenlerdenmisiniz?), barbar ( bu biraz da Batılı insanın genlerine kadar yer etmiş haksız bir ön yargıdır aslında!), işkenceci ( polisimizin geçmişteki uygulamaları gittikçe unutuluyor ama o kötü niyetli Geceyarısı Ekspresinin izlerinin silinmesi, biraz vakit alacak galiba!),
üçkağıtçı ( turistleri yolunacak kaz zannedenlerden, otomat makinalarını aldatmak için buzdan para icat edenlerden ne beklersiniz?),
vasıfsız ( ne yazık ki bu konuda çok üzgünüm..! Sokaklardaki vasıfsız insan kalabalıklarını görmekten çok acı duyuyorum. Ama ah bir de, asıl sorumlu siyasetçiler bu konuda biraz vicdan yapsalar!)
İştebütün bu sıfatlar alınlara yazılmış, sözkonusu ilanda!
Gerçi kullanılan portreler alabildiğine güleryüzlü, eğitimli, aydın, vasıflı, modern genç yüzleri.! Böyle yapılarak yapıştırılan imajların aslında yalan olduğu mesajı verilmeye çalışılmış. Ama bence, bu sadece şekilde..
Yurtdışında yaşamış olan duyarlı, aydın insanlarımız; bu imajın acısını derinden yaşamışlardır ve ne demek olduğunu iyi bilirler!
Herşeyin bir zamanı vardır ve bu vesileyle; artık kendimizle yüzleşmenin sırası gelmişte, geçmiştir bile!Gerçek yurtseverlik budur!
Lütfen kimse alınmasın. Bunun yerine, yeni ve olumlu bir Türk imajının oluşturulması için katkıda bulunsun.
Örneğin: samimi, içten, enerjik, yetenekli, karakterli gibi özelliklerimizi, yabancıların ağızlarından takdirle işitmişliğimiz olmuştu.
Ne olur bu vasıflarımızı çoğaltsak ve genele yaysak da, yeni bir Türk imajı yaratmaya katkıda bulunsak..!
Gerçi bu yazıya ilham olmuş kongrenin amacının, ticari bir yaklaşımla bir dünya markası yaratıp;kaliteli üretmek, fason yerine yüksek katma değerli mal üreterek, o yoldan bir Türk imajı yaratmak olduğunu tahmin ediyorum ki;bu açıdan da, yapılacak herşey olumlu olacaktır...
Şahingöz Aralık 2003