Türkiyede Torpilin Toplumsal Boyutları
Torpil, kayırmacılık veya adam kayırma, bir kişinin akraba, arkadaş, tanıdık veya yandaş olan kişilere hak etmedikleri avantajlar sağlaması veya sağlanmasına aracılık etmesi şeklinde tanımlanabilir. Torpil, toplumda adalet duygusunu zedeleyen, kamu hizmetinin kalitesini düşüren, kamu kaynaklarının verimli kullanılmasını engelleyen ve kamu zararına yol açan bir sosyal olgudur. Torpil, hem torpillenen hem de torpil yapan kişi veya kurumların yasal sorumluluklarını ihlal ettiği hem de torpillenmeyen kişi veya kurumların haklarını gasp ettiği için toplumsal barış ve güveni tehdit eder.Torpilin toplumsal boyutlarını anlamak için, torpilin arkasında yatan sosyal nedenleri, tarihsel ve kültürel faktörleri ve önlenmesi için gereken sosyal değişimleri irdeliyelim.
Torpilin sosyal nedenleri arasında, bireycilikten çok aidiyet duygusunun ön planda olduğu bir toplum yapısı, yüksek güç mesafesi olan bir kültür, merkeziyetçi ve otoriter bir siyaset anlayışı, yolsuzluk ve kayırmacılığa müsamaha gösteren bir ahlak anlayışı sayılabilir. Bu nedenler, torpil yapmanın veya yaptırmanın meşru veya normal görülmesine yol açar. Örneğin, yargı sistemindeki liyakat sorunu, iş piyasasındaki siyasal müdahaleler, eğitim sistemindeki yolsuzluklar, sağlık hizmetindeki adaletsizlikler gibi toplumsal yapısal sorunlar torpilin yaygınlaşmasında rol oynuyor. Bu sorunlara verdiğiniz örnekler şunlardır:
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden onur öğrencisi olarak mezun olan avukat İsa Temurun hakim-savcılık mülakatında elenmesi. Bu örnek nepotizm ile açıklanabilir. Çünkü İsa Temurun elenmesinin nedeni hak etmediği halde akrabalarının desteğiyle mülakatı geçen başka adayların olmasıdır.
Türk Hava Yollarında çalışan 300e yakın pilotun işten çıkarılması. Bu örnek kronizm ile açıklanabilir. Çünkü pilotların işten çıkarılmasının nedeni siyasi görüşleri veya sendikal faaliyetleri nedeniyle yöneticilerin hoşuna gitmemeleridir.
Boğaziçi Üniversitesinde doktora yaparken bursu kesilen ve akademik kariyerine devam edemeyen matematikçi Can Ozan Oğuzun Almanyaya gitmek zorunda kalması. Bu örnek favoritizm ile açıklanabilir. Çünkü Can Ozan Oğuzun bursunun kesilmesinin nedeni akademik başarısı veya bilimsel katkısı değil, bölüm başkanının kendisinden hoşlanmaması veya başka bir öğrenciyi kayırmasıdır.
Ankarada yaşayan 4 yaşındaki Ecrin Kurnazın ameliyat sırası beklerken hayatını kaybetmesi. Bu örnek kayırmacılık ile açıklanabilir. Çünkü Ecrin Kurnazın ameliyat sırasının gelmemesinin nedeni sağlık sistemindeki adaletsizlik ve yetersizliktir.
Bu örnekler, torpilin sadece bireysel değil aynı zamanda toplumsal bir sorun olduğunu gösteriyor.
Torpilin tarihsel ve kültürel faktörleri arasında ise, Osmanlı döneminde devlet yönetiminde liyakat yerine sadakatin esas alınması, Tanzimat sonrasında Batılılaşma çabalarıyla ortaya çıkan yeni elitlerin eski elitleri dışlaması, Cumhuriyet döneminde devletçilik ilkesinin güçlenmesi ve devlet memurluğunun prestijli bir meslek haline gelmesi, çok partili hayata geçişle birlikte siyasi partilerin devlet kadrolarını kendi yandaşlarıyla doldurma eğilimi sayılabilir.
Bu faktörler, torpilin tarihsel süreçte kökleşmesine ve yaygınlaşmasına yol açar.
Bu metnin ilham kaynağı olan soru şudur: Aziz Sancar, Türkiyede kalsaydı İstanbul veya Mardın Dünyanın en saygın ödüllerinden biri olan Nobel ödülünü alabilecek miydi?
Aziz Sancar, Türkiyenin Mardin ilinde doğmuş bir moleküler biyolog ve biyokimyacıdır. Sancar, DNA tamir mekanizmalarının keşfiyle birçok ödül kazanmış ve 2015 yılında Nobel Kimya Ödülünü kazanarak dünya çapında tanınan bir bilim insanı haline gelmiştir. Sancar, Türkiyede tıp eğitimi aldıktan sonra ABDye giderek orada araştırmalarını sürdürmüştür. Sancarın başarısının arkasında sadece bilimsel yeteneği değil, aynı zamanda çalışma ortamı, araştırma imkanları, akademik özgürlük ve liyakat esaslı değerlendirme gibi faktörler de vardır.
Bu soru bize şunu düşündürmektedir: Türkiyede torpilin olmadığı veya en aza indirildiği bir sistem olsaydı, Aziz Sancar gibi daha kaç bilim insanımız Nobel ödülü alabilirdi? Türkiyede torpilin engellediği veya göz ardı edilen kaç yetenekli insan vardır? Türkiyede torpilin yarattığı adaletsizlik ve haksız rekabet nedeniyle kaç insan ülkesini terk etmek zorunda kalmıştır? Türkiyede torpilin toplumun sosyal ve ekonomik gelişimine ne kadar zarar vermiştir?
Bu soruların cevapları, torpilin toplumsal boyutlarını göstermektedir. Torpil, sadece bireysel bir çıkar sağlama aracı değil, aynı zamanda toplumsal bir kaynak israfı ve potansiyel kaybıdır. Torpil, sadece bireysel bir ahlaki sorun değil, aynı zamanda toplumsal bir etik çöküntüdür. Torpil, sadece bireysel bir hukuk ihlali değil, aynı zamanda toplumsal bir adalet sorunudur.
Bu nedenle, torpilin önlenmesi ve cezalandırılması için toplumsal bir bilinç ve irade geliştirilmelidir. Torpilin yasal, kurumsal ve kültürel düzeylerde ele alınması ve çözüm yolları aranması gerekmektedir. Torpilin hem torpillenen hem de torpillenmeyen kişi veya kurumlar tarafından reddedilmesi ve yargılanması sağlanmalıdır. Torpilin hem torpil yapan hem de torpil yapmayan kişi veya kurumlar tarafından engellenmesi ve cezalandırılması gerekmektedir.
Torpilin önlenmesi ve cezalandırılması, Türkiyenin demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk devleti olma ilkesine, herkesin kanun önünde eşitlik ilkesine ve kamu hizmetinin yerine getirilmesinde liyakat esasına uygun bir şekilde yaşamasını sağlayacaktır.