]
atlasın ellerinde nasırdı
gamzesine sığmayan düşü
ruhuna sardığı
melodisi saklı bohçada
vurgun yemiş yüreği titrerken
son bedeldi geceye
ipi kopmuş uçurtmanın gölgesi
z a m a n!
yalnızlığın zengin duruşunda demdir
ç o c u k!
toprağın ıslak tenine
gök olurken onuru
d/üşüyordu yaşamın kalbinden
saçlarına değen geleceği
sessizliğinde sancıyken
masumiyetine değen yangın,
kar tanesine tutunuştu
kaygılarına dokunan çizgileri
z a m a n!
kanayan yaralarına tuzdur
ç o c u k!
en masum saklanışın
avuçlarındaki dünyanın
kekik kokulu manasına
yoldaş olsun
ruhundaki ırmağı
özündeki besteyle sula
zorla ütopyanın sınırlarını
batır fırçanı mavinin albenisine
boya dört yanını saran
karanlık duvarları
ey yüreğine hüznü üfleyen
çocuk !
savur korkularını
kınında kasvet akan yaşama
ki
bilirsin z a m a n!
ihtiyar yanlarımıza masum gücünü aşılayan
sevidir çocuk!