Teşekkür Etmek İçin İlle de Bir İyiliğin Yapılmasını Beklemeyin

teşekkür yazısı

yazı resim

Bir arkadaşım var. Danimarka’dan Türkiye’ye tatile gelmiş. Lokantaya gitmişler, garsonun her bir tabak getirişinde “teşekkür ederim” diyormuş. Garson da bir garip bakıyormuş, yadırgıyormuş durumunu. Arkadaş da bir bayan, inadına teşekkür etmiş.
Bende o kadar yabancıların arasında kaldım. En çok kullandıkları kelime, “teşekkür ederim”, “özür dilerim.” İdi.
Biz türk milleti olarak fazla kullanmayız bu lafları.
Yabancılar devamlı birbirlerine teşekkür ediyorlar. Allah’a da teşekkür ediyorlar. Mesela Amerikalılar thanks giving day ( Şükran gününü) kutluyorlar. Amerika başkanı Bush, bu günde, herkesden gizli Irak’daki ABD askerlerinin yanına geliyor, beraber kutluyorlar o günü.
Ama Irak halkının haberi bile olmuyor Bush’un gelişinden. Güvenlik nedeniyle Bush’un gelişini gizli tutuyorlar. Kan, gözyaşı içinde bir Irak oluşturduğu için, Iraklılar Bush’a sempati ile bakmıyorlar. Pek şükran da duymuyorlar.
Neyse Türkiye’ye gelelim. Ülkemde sık sık teşekkür edersen, normal mi diye herkes sana bakar.
Ama yine de, siz siz olun, teşekkür etmek için ille de bir iyiliğin yapılmasını beklemeyin. Bir zaman sonra teşekkür edeceğiniz insanları, isteseniz de bulamayabilirsiniz.
Teşekkür etmek, uygar insanlara yakışan bir davranıştır. Birine teşekkür ederseniz bir şeyiniz eksilmez, ama çok şey kazanırsınız.
Fakat unutmayalım, yapılan iyilikler veya yardımlar elbette teşekkür beklentisiyle yapılmıyor.
Yapılan iyiliklerden sonra, sonra teşekkür etmek nezaketin gereğidir. İsterseniz etmeyin, sizi zorlayan yoktur.
Misal, otobüste, hasta veya yaşlı birine yer veren genç biri, “Şuna bir yer vereyim de bana teşekkür etsin.” anlayışıyla yer vermiyordur. Kendisine yer verilen kişi de karşı tarafın böyle bir mecburiyeti olmadığını bilerek teşekkür etmeyi ihmal etmemelidir

Başa Dön