I.
oysa ben,
tam da dudaklarıma kiraz çalıyordum.
sepya saçlarıma güvenip
gözlerine teslim edilmek üzere
avcumda
kavgalarını ayıklamış bir kalp,
adımlarını yakalamış bir düş tutuyordum.
sen,
yokluğunun ağrısını
ustaca örterek gidiyordun.
II.
ardından,
sayısız gözyaşı sakladım
mandalin kokularında.
-ve ıssızlaştığında
denize indiğimiz o yol-
kaç sus kaybettim
kasımpatı yapraklarında.
zulmünden yarım kalmış bir yürekte
ibadetine sadık bir yalnızlıktır bu.
III.
geçmişe yalancı tanıklıktan
acılara yataklık yapmaktan
yargılansa da zaman
gelmen,
çakıl taşlarından bir dilektir artık,
hıdrellez bahanesiyle toprağa çizilen…
SY