Hece ölçüsü:12
Kafiye : En az bir hece
TEKNOLOJİ ÖZGÜRLÜK İSLAM VE TÜRK
Tarih sürüklemiş hep Türk’ü batıya
Çıkmışız kara öküzlerle yaylaya
Akmışız boz atlarla, Anadolu’ya
Uzun kılıçlarla korku yaya, yaya
Mars’ın kılıcı, Atilla’nın elinde
Mete’ler, Bumin’ler, gözlüyor geride
Vizigot, Ostrogot, Vandal can derdinde
Muhteşem Roma’nın imdadı, vergide
Alparslan Malazgirt’te, biçti Bizans’ı
Duyuldu İstanbul’dan, ok vınlaması
Ördüler ilmek, ilmek yeşil atlası
Tomurcuk verdi, Osman Beyin rüyası
Fatih gemileri yürüttü karada
Mimar Sinan’ın eserleri bu çağda
Hazerfen Ahmet geziyordu havada
Helayı bilmezdi batı, bu zamanda
Engilisazyon asarken her bilimi
Yükseliyordu doğunun her ilimi
Düşünürken bağlama şeytan işimi
Matbaayı bulan Avrupa değil mi?
Medeniyet mumlarını yakmış batı
Karanlık perdeyi onlar çoktan yırttı
Türk’ün kırık oku yayı, topal atı
Kesilir mi kılıçla, sinyal hattı?
Kuran’ı çözdüler laboratuar da
Buldular bütün formülleri İslam’da
Biz imanı aradık, saçta sakalda
Gündemimiz takıldı, kaldı türbanda
Füzeyi yakalamıyor en hızlı ok
Bilgisayar mermisinin hüneri çok
Elektronun önüne geçen bir kuş yok
Oldu mu hiç teknolojinin karnı tok?
Fen sönmez ateştir, tembelleri yakar
Osmanlı gibi bölüp, bölüp parçalar
Türk’ler son kez, Atatürk’le şaha kalkar
Uygarlık kuşunun tırnağından tutar
Yürüyüş başlattı, Lenin’ler Rusya’da
İşçiler patronlar para kavgasında
Kardeş kardeşini vurdu sağda, solda
Özgürlük kültür yakmak mı, genç kafada ?
Hürriyet düşünce fışkıran gür bir su
Doya, doya içmek halkların arzusu
Taze ekmeğin buram, buram kokusu
Eşit bölüp, mutlu yemektir doğrusu
Ne Arap lehçesi, ne Latin çenesi
Dilimiz Türkçe’yse dirlik hediyesi
Kalp, kalbi anlarsa kolay ilerisi
El, ele tutuşmak Ata’nın ilk dersi
YEŞİLTEPE’de yazar, yaşar Samsun’da
Bilim çağının, şiddetli sancısında
Hedefsizliğin, menfatin arasında
Kan değil, sütler aksın, ister yurdunda
YAZAN
Zafer Mustafa YEŞİLTEPE
Jeoloji Mühendisi