Tek bir hece verseler size, ve tek heceyle halinizi anlatın deseler çok da bir şey söyleyemez insan. Oysa sihir gibi tüm cümleleri, kitapları anlamsızlaştıran içine alan tek bir söz vardır; AŞK. Aşk çok güçlü bir kelimedir. Ve bu kadar güçlü bir kelime yalnızca Yaratan için kullanılmalıdır. Günümüzde anlaşıldığı gibi nefsani duygular içermez bu kelime. Tam aksi ki aşık olmak, Hakikate aşık olmak çok büyük bir erdemdir. Üsdat Necip Fazıl der ki:
-Aşk dediğin,
Ya Allah'dan gelmeli
Ya Allah için olmalı
Ya da Allah'a ulaştırmalı. Yoksa yerle bir olmalı.
İşte budur gerçek aşk. Kalpleri titreten, öldüren değil diriltendir.
Devalarca bıkmadan usanmadan okuduğum "Aşkın Gözyaşları" kitabında," ya insan? Eğer aşkı bilmiyorsa böyle insandan denizin maviliği, bulutun beyazlığı utanır. Aşkı bilmeyen insan dördüncü türe giriyor: Yarı şeytan, yarı insan." bölümünü okuduğumda aşkın önemini bir kez daha anlamaya çalıştım. Ama söz konusu aşk olunca beyin durur kalp çalışır. İşte bu yüzden aşkı yaşamadıkça hiç bir zaman tam olarak anlayamayacağımı da anladım.
Aşk anlatılmazdı, ve hiç kimsenin de aşkı anlatmaya gücü yetmedi.
Kağıtlar bitti, kalemler kurudu, sözler tükendi. Ve aşk yine tanımsız kaldı.
Sürçü lisan ettim ise affoluna.
Gerçek aşka kavuşma duaları ile Hakka emanet olun.