Tanrıya Anlat

Yıllarca konuşmamaktan dudaklarım kuru kelimelerim küflü ve basit. Kendimle beraber kaybettiklerim başkalarında. Başkalarının kazançları umutsuzluğum.

yazı resim

Bir şeyler oldu. Ne olduğunu anlatmayacağım. Sarı leş kokulu günlerden biri yine bugün. Bildiğimi unutmama izin vermiyor, beynimim kıvrımları. Oysa o kadar çok ihtiyacım var ki unutmaya. Onunla bir adımı, sevdiğim yemekleri, güneşli soğuk günleri, unutmaktan korktuğum, nerden geldiğini bilmediğim bana hep nefes alıyorsun diye bağıran kokuyu, her şeyi unutmaya hazırım. Başım eğik, vücudum dik. Bildiğimi anlatacak kimse yok. Yerin dibine sokulmaya, incinmeye, eleştirilmeye, haksız bulunmaya hazırım. Ama anlatacak kimse yok. Yıllarca konuşmamaktan dudaklarım kuru, kelimelerim küflü ve basit. Kendimle beraber kaybettiklerim başkalarında. Başkalarının kazançları umutsuzluğum.
Kurduğum cümleler aklımdan geçmeyen şeyler aslında. Nasıl söylediğimi bilmediğim, sonrasında utandığım. Sen sorunu sorarken, ben cevabı düşünürken; düşündüğümle söylediğimin tam arasında düşündüğüme yakın söylediğime uzak bildiğim. Beni büyütüp kök salmama, can olmama neden olan şeyi içime gömdüm çünkü. Çünkü bildiğimi anlatacak kimse yok.
Ve böyle kendime sırt döner vaziyette içimi duymadan, içimi duyurmadan uzun lakin eksik yaşama şansı çok büyük ihtimal.

Başa Dön