R=lBazı akşamlar gökyüzünde ay bir başka güzellikte parlar.Sabah doğan güneşin
bedeninize verdiği enerji bazı sabahlar başkadır.
6-7 Mart Kapadokya gezimizin her saati 'dur!geçme o kadar güzelsin ki'
diyeceğimiz kadar mutlu ama tüm mutluluklar kadar kısa sürdü.
'Keşke'lerin fazlaca dile getirildiği iki gün;'keşke daha uzun
kalabilseydik!Keşke daha önce gelseydik!Keşke böyle mutlu geçse her
günümüz!Keşke hep bu kadar güzel sürprizlerle karşılaşsam!'
Sürprizlere bayılırım,kim bayılmaz ki?En son bana yapılanı düşündüm-var
mıydı bilmem-anımsamayacağım kadar uzakta kalmış belkide.
Bu hafta sonu yolculuğumuzun bitmesi ile birlikte sabırsızca arabadan dışarı
çıktığımda uzunca bir süredir uzakta olmamız nedeniyle elini
tutamadığım,gözüne bakamadığım sevdiğim kapıda duruyordu.
Şaşırma,sevinç,deyim yerindeyse 'gözlerine inanmama'... hepsini birarada
yaşayarak sarıldım boynuna.
Bunun organize bir sürpriz olduğunu gezi dostlarımın yüzündeki gülümsemeden
anladım.Bu arada yolculuk boyunca bana hissettirmedikleri için hepsinin
oyunculuk yeteneğini kutlamalıyım.
O dakikadan ayrılıncaya kadar yanıbaşımda sevdiğimin,sevildiğimin en canlı
kanıtı vardı.O sıcaklığın hep benimle olmasını istediğimden sımsıkı sarıldım
sevgilime...
Cumartesi gecesi gökyüünde ay bir başka parladı.Pazar sabahı doğan güneşi
birlikte karşılamak bir kaç saat sonra ayrı yerlere gideceğimizi unutturdu
bana.
Dedim ya kısa sürmek mutluluğun ana karakteri.Adına mutluluk denilme nedeni
budur belki de.İşyerinizde günün ilk kahvesini yudumlarken patronun tüm
nemrutluğuyla içeri girmesi gibi...Ay bu gece o kadar güzel
değildi.Sevdiğimin uzun ve çileli bir yolculukta olduğunu bildiğimden
belki.Yarın sabah doğan güneşin keyfi de olmayacak.Yarın sabah aramızdaki
uzaklık bin kilometre olacak çünkü.
Tatlı bir düşten gerçeğe uyanmak gibi,can sıkıcı ,keyifsiz.
Tek bir tesellisi olacak ;
'Doğmasa güneş bir sonraki sürprize ümidim olmaz ki'
07/03/2004
Sürpriz
Yaşanmışlıklar,yazıların hep en önemlisidir benim için