Bu lacivert kaplı defterinin son yaprağı mıydı?
Yılların izlerini taşıyan günlüğünün son noktası mıydı?
Uykusuz kaldığı gecelerin avuntusu muydu?
Hüzünlerde hesaba katmadığı boş kalan bir sayfa mıydı?
Ne çok anıyı sığdırmıştı, bu lacivert deftere.
Her biri yaşamının bir parçası değil miydi?
Yoksa yaşamdan arta kalan izler miydi?
Her şey olup bittikten sonra kendi filmini anlatan bir aktör müydü?
İnandırıcılığı var mıydı?
Ağlarken mi yanındaydı?
Yoksa ağladıktan sonra duygularını taşırken mi?
Her şeyden an ve an haberi olmayan geç kalmış bir dost muydu?
Şimdi bilmiyordu bunların hiç birini.
Sadece bildiği yıllarca sözünü geçiremediği aşkı gibiydi.
Ve son sayfasını yazamadan bırakacaktı...