Bu gün girdiğim yol öyle kalabalık ki ben bile kendimi kaybettim sanki. Her kafa san ki tanrı varmış gibi bulutların arasında bakıyorlar havaya. Aman Allah'ım rüya mı bu?
Kaldırdım ki başımı bir melek gördüm sanki...
Tuğlalı bir bina 3. pencere. Bir kız, sapsarı saçları soğuk havada esen rüzgarla karışıyor rüzgarın nefesine. Ah... o gözler denizden mi bir damla anki akıp gidecek şimdi!
Dudakları yanıyor kıpkırmızı. soğuktan herhalde sadece bir kromozom var oda saten ve bembeyaz bedeninde neredeyse kayıyor!
Ama dur o benim denizden güzel gözlerim dolu ağlıyor benim güneş kızım.
Alıyorum kafamı kollarımın arasına çalıştır saksıyı şapşal!!! nasıl güldüreceğim güneş kızı. Birden bir çığlık koptu.Nasıl kurtuldu kafam kollarımdan hiç bilemedim ama baktım pencereye ki....
Boştu yoktu işte hiç kimse neredeydi benim güneş kızım. bir anda dolunca gözlerimi indirivermiş-im kafamı aşağıya....
Ama bu olamaz bu bu bu bu
Gü-g-güne-güneş kızz......
yatıyor yerde yanan dudaklardan kan sızıyor saçlarını basmış alev kıpkırmızı yanıyor! Yok hayır yanan benim biranda hissizleşiyorlar bacaklarım . Kadarim bunca yıl yaşayıp batan güneşi görmek ve ölmek iş demek ki........
]
Siz mi Beni Görmezsini?
Siz neden sadece gözlerinizle bakıyorsunuz dünyaya bir defa da kapatın bakalım gözlerinizi karalıktan başka ne göreceksiniz?