ŞİŞE DE DURMAYAN HAYATLAR
Usul usul
Yanıyor toprak.
Yavaş yavaş bitiyor hayatlar
Sonu gelmiş dünya da
Bihaber gidiyoruz
Bir kıyamete.
Kimse ne olacağını bilmeden
Af diliyor tanrıdan
İnsanlar yakarışlarıyla inletiyor
Ezan gibi yeryüzünü...
Akşamın kızıllığında
Bir bulut çöküyor üzerimize.
Kapatıyor hayallerimizi.
Elimizde kalan son fotograf gibi
Kimsesizleştiriyor yürekleri
Elinde mızrağıyla
Bekleyen ölüm...
Bir hırka gibi
Seriliyor üzerimize ölüm.
Terk edilmiş hayatlardan
Kalan izlerle
Sakin sakin yaklaşıyoruz
Her birimiz kendi kıyametimize.
Bir gül gibi boynumuz bükük
Tutuyoruz hayatı ellerinden
Alsın da bizi kurtarsın diye...
Çare yok ama hiç birimize
Yalnızlık içimize işlemiş.
Ölüm desen oyunlar oynar bizimle.
Bir kuklaymışcasına
Her bir ipte oynatır bir insan
Tomurcuklanıyor bir hüzün.
Usul usul yağan kar gibi
Hayallerimizin ladesinde
Aklımızda kalmayanlarla birlikte
Kaybediyoruz umutlarımızı.
Çıplak geceler misali
Üşütüyor inceden esen bir rüzgar.
Bir söz gibi kandığımız hayat
Düşürüyor bizi ağına
Yapılması imkansız bir yap boz da
İnce ince eritiyor bedenlerimizi.
Gün olur kurtuluruz belki
Bir içki misali hayattan.
Şişede durduğu gibi durmayan
Hayatlarımızda
Bekleriz güzel günleri.
Umudu gözleyen
Bir çift hazin gözle...
] ]