kuyruğunu ısırmış bir köpeğim ben,
açım
kuyruğunu ısırmış bir köpeğim ben,
açım
açlığımı yerim babamın ölmemiş beyaz yüzlü sakallarında
babayken babam /o zamanlar/ saçma atardık sulara
koşuşan balıklar da var
bana benzeyeni bıyıklı olanı çenesinde tekno sakal
bunları yazamam balıklar "su döker" * bana!
kırık tekerlekli saftirik arabaları da yazamam
arabalar mı taşıdılar beni çocukluğumdan bugüne?
ben arabaların lastiklerine de su dökerdim,
çişine sadık olmayan organlarım vardı, sevgiliden öksüz
sevimli ve öksüz organlarımı ben hep çok sevdim
yerinden koparılabilir erik fidesine dönüşünce çekirdek
saklanılmış ergin bir şeymiş gibi merakla bakakalırdım ona
bak oradayım yabanıl ama kökleri olan ve kendi özünün ayırdında
/dur! sen zahmet etme, umut ekme zamanları süslü bire üç veren./
kuyruğu ısırılmış bir köpeğim ben, açım
aylak bir evin sarhoş ön yüzünde bekleyen
açılmış cama doluşan taze insan kokusuyla
köy kızları levrek kokan tarlada güpegündüz sevişirdi
eğdiklerinde toprağa kalçalarını
açıp gergin ve çatlak ve yaşlı tenini
çapayı içine alırdı, lezbiyen toprak
kaçardım utancımdan!
isterseniz darılın ama onlar
motley crue'den looks that kill'i dinleyerek hazırlarlardı bohçalarını
bana da onlar kaçardı annelerinden
bahçelerine su dökerdim
sessiz.
ben kuyruğu ısırıklı bir köpeğim ki açım
yazdıklarıma bakmayın
yazdıklarınızı yemek için burdayım...
Trapezus zamanları MÖ:
Not: *su dökmek: işemek
"teknoloji eniği arar durur kendini kendi bacaklarına su dökmek için"
] ] ]