Susmak bazen en büyük başkaldırıdır sevgiliye,
Ölüm sessizliğinde,
Ruhunuz göğe yükselirken
Anlamasını istersiniz
Kopan fırtınaları…
Yalnızlığın soğuk nefesi ile
Yüreğinizin bir hikâye gibi
Neler anlattığını duymasını,
Siz konuşmadan yüreğinize akmasını istersiniz.
Kanla yazılmış kaderleri umursamazsınız,
Dört duvarın sürgününü yaşar,
Kül olmuş avuçlarınız için ağlarsınız,
Okyanusun ortasında
Dalgaların can çekişmesine
Benzer haliniz.
Tek sığınağınız onun elleridir.
Hiç korkmazsınız
Acı yaralarınıza dokunmaktan.
Kendinizi acıtarak aşınızın direncini
Arttırdığınızı düşünürsünüz.
Oysa olan sadece içinizin
Daha da katılaşmasıdır.
Her güne daha yenik
Daha güçlü başlarsınız.
Yüreğiniz neye benzer bilir misiniz?
Boşlukta sallanan bir adama.
Hem susmak hem anlatmaya çalışmak,
Yağmura
Dağlara
Yeryüzüne sesini duyururken
Sığamadığınız bir çığlığın içinde kaybolmak…
Yine yıldızların parçası olduğunuz bir günde,
Başkaldırının titreşimi vururken sevgiliye;
Selam gökyüzünden,
Ölümün asil gölgesini taşıyan tüm aşklara.