] Sevdanın sesini tanırım.
Çok içten ve dingin gelir. Coşkusunu bir zümrüdü anka kuşunun tüylerinde uçarken görebilirim.
Sevda kapıya gelmeden sesi duyulur.
Kokusu filizleri ile gelir çiceğinde sevdanın.
Kuytu köşelerde şarkısını söyler sebiiler.
Gizlice ağlar kalbine akıtır gözyaşlarını münzeviler.
Bir soylu adam gelir, aşkı kurtarır tutsaklığından.
Ve gökyüzünde mutluluktan dans eder periler.
Uzaklardan bir dinlence neşesi gelir,
Sultaniyegah dır çalan.
Masum sevdalarımızda aşkı aşıran.
Ne diyordu sözler fatihi şiirin
Aşın temayülü sevgi imiş, bahtı güzellik imiş.
Oysa karamsardır her sevgilin rüyası.
Uyanmak için yatışlara isyandır.
Korku yoktur kalplerinde sevdayı tanırlar.
Ne kadar kabul edilmeselerde onlar aşkın kalesini aşındırırlar.
Berceste anlarda yakalarken gözlerini sevdanın.
Elimde anlamını yitirdi tüm romanlarım.
Dört bir yana dağılmış atlıları kalemde kapılarımda,
Direncimi zorlamakta.
Bense açmışım sevdanın sancağını
Kılıçları elimde tüm gönüllerin.
Zafer yakın, korkmuyorum,
Bir elimde sevdam diğer elimde kalkanım.
Ve sonunda zaferlerle dönüyorum sevdalar yurduna.
Çünkü ben bir çift ceylan bakışların tutsağıyım.