“Hüzün teknesi” evet adını koydum artık senin
Geriye dönüp içine her bakışımda
Hasat mahsullerı herdaim hüsran olmuş
Seninle, sende seyre çıkınca
Kesitler hep bulanık çamur içinde
Sayemde böyle oldun, balıkçın acemi
Her anını, sunduğun tüm nimetleri harcamışım
O denli savruk
ve fütursuzmuşum
Kimlere kıymışım? Başta hep kendime
Kimleri üzmüşüm? Başta hepsi bana üzülmüş
Seninle gezinti yaparken
Yaşlar, yaslar sel gibi yüzümde değil
Sadece ellerim tutmaz, balık vurmadan titrer oldu
Oltama takılan yosunlar çıkmaz oldu
Ne kutuda
yem, ne sende yer kaldı
Hüzünle dolu adın gibi ağırlaştın
Belki,
batacaksın derinliklerine dünyanın
Olmaz ama ya bir ihtimal gün doğarsa
Balıkların gözleri ışıldarsa
İstiflediğim mahsulleri boşaltmayı denerim
Çürümeye başlayan kabuğunu tekrar zımparalar
Renklerle donatırım oltamı
Seninle kurtulurum belki bende, kimbilir?
Senin için, beni terkedemediğin için üzülüyorum
Sadık, sersefıl, berduş dostum
Ben oldum içindeki obur kemirgen
Nilüfer kokan dingin suları sana sunamadım
Dümen elleri
mde pusulasız her seyrimde
Sen kahroldun
Adını buldum senin ama
Yaşantım, ben seni batak sularda unuttum.