eh bu gün de gördük pazarımızı!..ona baktık, buna baktık; hepsinden kilo kilo aldık!..bir doldu ki pazar arabamız, yerinden kımıldatmak ne mümkün!..bereket eşim var yanımda; tut şunun şurasından, birlikte çekelim dedim. ne yapsın adamcık, her dediğimi yapan bir eş!..hemen tuttu arabanın kulpundan, birlikte arabayı çekmeye başladık.....evimiz yokuşta; arada bir ufff çekip dinleniyoruz!.her adım başı hem de!..demek ki yaşlandık!..yürürken bile dikleşiyordu ya bu yokuş; pazar arabası da girince işin içine, iyice dikleşti!.dikile dikile dimdik oldu!..aynı biz!.😀
aman allahım, ne zormuş bu ihtiyarlık deyip, gözgöze geliyoruz eşimle...o bana acıyor, ben de ona...işte bu durak anlarımızın birinde, komşumuz geldi yanımıza; pazara gidiyormuş o da!.ay dedi, ne çok şey almışsınız, pazarda alacak şey bırakmamışsınız...bir gururlandık ki, sormayın gitsin!..demek ki bayağı zenginmişiz!..gerçi zenginim demek bize yakışmaz ya; komşunun sözlerinden sonra zengin olduğumuzu anlamış olduk, he valla!..
neyse, zor bela getirdik arabayı eve!.mübareğin benzini de, mazotu da biziz!..hatta motoru da biz, direksiyonu da biz!..bir gittiği yol başkasının!..sahi kimindi yollar allasen!..yürüyenin mi, duranın mı, belediyenin mi, bizim mi!..yoksa; ben yaptım diyenin mi?..eee yaptıysa yaptı; cebindeki parayla mı yaptı!..o yolları yapanlar, hepimizin parasıyla yaptı!.yani diyorum ki; yol, hepimizin yolu!..git git bitmez, git git nereyedir bilinmez!..
yola devam dedik; gele gele eve geldik!.açtık arabanın kapağını, içini boşalttık!..
ne mi almışız:
iki tane patlıcan, üç tane domates, altı tane dolmalık biber, yarımın yarısı kadar sivri biber, iki tane hıyar, üç kişiyiz ya üç tane elma, yarım kilo patates,yarım kilo kiraz, iki kilo soğan!..
tam bir hafta boyunca bunlarla doyacak karnımız...en çok da soğan yiyeceğiz!.
demek ki doğru değilmiş zenginliğimiz!..demek ki, komşu kadın yalan söylemiş!.demek ki,gerçekten fakirmişiz!..
:((