Seksen yılın hesabı
En geriden başlayalım saymaya
Kılık, kıyafet devrimi
Anadolu’dan başlayan yapılanma
Yokluklarla çırpınan
Başkentimiz Ankara
“Ak Akçe kara gün için”
Fırından çıkan böreğin,
Kime gittiğini sorardık niçin.
Otuz sekizli kuşak,
Atasına kara bağlarken
İkinci Dünya Harbiyle
Tam siperdi Türkiye
Ekmek, aş, giyim, kuşam kupon, karne,
Söylemesi sakıncalı veremdik biteviye.
Kırk sekizli acılı kuşak,
Kimimiz step yaptık
Kimimiz Stepler gibi donduk
Estirilen Nazım Hikmet rüzgârı
Sakıncalı Sovyet Sosyalistler Birliğinin,
Sanki Türkiye’de radarı
Herkeste bir kuşku,
Hasta yok, hastalık var,
Pes demiştik doğrusu.
Rüzgâra kapılan elli sekiz kuşağı
İstanbul’un, Ankara’nın
Okul önü kara sörfçüleri
Dolmayan kızıl bakır
Akademik hazımsızlık
Ak cüppeli hocalardan
Bugüne dek uzanan
Tam kırılma noktası,
Söz milletin diyenlere,
Askerin sapartası.
Altmış sekiz gençliği
Bedel ödemiş kuşak
Sağ, sol çatışmasından,
Kaçan kurtuldu ancak.
Yetmiş sekiz kuşağı
Kurşun, kurşuna olan,
Eğrisi doğrusuna,
Sanki geç kalmış gibi
Evren Paşa darbesi,
Kentlerde kavga durdu,
Dağlarda harabesi.
Son otuz yıl
Başkalaşan zor zaman
Bir uzunca maraton
Küreselleşme,
Restleşme,
Çırak indi, usta bindi,
Erk kavgası,
Yirmi sekiz Şubat
Tank paleti, rot, balansçı
Ergenekon, balyoz, kafes planı
Hani ne derler
Erk değil, bekçilik kavgası
Erbakan karşıtları,
Ve muhtevası.