yazı resimYZ

Gün doğdu yine
Yine o içimdeki karmaşıklık
Koşuşturan insanlar
Ölüm, doğum, kalabalık
Karışık her karışım karışık
Yine uyandım
Uyuyamamıştım da aslında
Çünkü İstanbulum ben
Uyuyamam ki
Hiçbir zaman sönmez benim ışıklarım

Ve çok fazla kalabalığım
bir o kadar yalnız
Büyüğüm epey
O kadar da küçük
Güçlüyüm ben
Ama fazla savunmasız

İstanbulsun sen diyorlar
Ne peki İstanbul
Ben söylüyorum
İstanbulluların her şeyi,
Fakat hiçbir şeyleriyim ben
Çünkü İstanbulum.

Bir saatlik Üsküdarım mesela

Mavili bir kadın
Oturmuş komodinine
Rujunu sürüyor, vişneçürüğü
Pudralıyor yüzünü
Ne de güzel oluveriyor
Gülüyor kahkahalarla
Gidiyor, Çamlıca tepesinde geziyor
Kaldırıyor kafasını, derin bir nefes alıyor
Ve duruveriyor birden
Saatine bakıyor önce, ardından etrafa
Koşarak gidiyor evine
Biraz da ağlayarak

Mavili kadın, oturmuş
Bir elinde mendille
Siliveriyor makyajını
Vişne çürüğü ruju, pudrasını
Siliniyor mendille birlikte, o şen kahkahaları
Kapısı çalıyor aniden
Panikle açıyor kapıyı
Karşısında bir adam
Bağırıyor kadına
Kadın susuyor
Diyemiyor bir şey
Kadın Susturuluyor..

Görüyorum ben, seyrediyorum
Bir şey yapamıyorum
Bozamıyorum ki suskunluğunu
İstanbulum ben.

Bir saatlik Taksimim ya da

Kırmızılı bir kadın
Karanlıkta, sokak lambaları arasında
Koşuveriyor, nereye gittiğini bilmeden
Korkarak, can havliyle
Arkasında bir adam, elinde bir bıçak
Koşuyor o da
Kadının peşi sıra
Ve acı bir çığlık.

Kırmızılı kadın
Yerde,
Kırmızı kanları içinde

Görüyorum ben, seyrediyorum
Anlatamıyorum kimselere
Dilim yok ki benim, İstanbulum ben

Bir günlük ise Esenyurtum

Yeşil gözlü bir kız çocuğu
Elinde bezden bebeği
Ve altında minderi
Evinin bahçesinde
Oynuyor kendi kendine
Bir adam giriyor bahçeye
Amcam gelmiş diyor
Atlayıveriyor kucağına
Çikolata alalım mı diyor amcası
Bebeğime de alalım ama diyor,
Gidiyorlar güya, çikolata almaya
Annesi sesleniyor kızına
Ses yok
Çıkıveriyor bahçeye
Kimseler yok
Ardından zaman geçiyor
Bulunamıyor yeşil gözlü kız çocuğu

Günler sonra
Yeşil gözlü kızın cesedi
Bulunuveriyor o küçük cansız bedeni
Parçalanmış elbiseleri
O minicik burnu, elleri

Gördüm ben, seyrediyordum
Biliyordum da
Engel olamazdım ki
İstanbulum ben

Sadece
gözlerim var benim
her şeye şahit olup
duyduğum kadın çığlıkları
seyrettiğim acı dolu anları
ve çoğu güçlü hallerine hayran olduğum
Şehrim kadınları

Başa Dön