o seherler söktü yosunlu kemiklerin ördüğü surları
kaskatı bakışların çivilediği
çöl susuzluğunu yudum yudum
kaybolmuşlar çağının alın yazısını
o seherlerdi elbet çarmıhları parçalayan
meleklerin kanadıyla
alan kara yazgıyı
nur yüzlü anaların kalbinden
tereddütü silen zerre zerre imanlardan
ve inananlardan ölüm korkusunu
şarap sarhoşluğu ile
buzağıya secde eyleyen israil oğullarını
lânetlerin lânetiyle lânetleyen
ve o havarileri
o'nun yerine çarmıha çivileyen seherler
kıpkızıl çöl kumlarını
yavrularını
canlarını
dizüstü kahkahalarla ağlayarak gömen babaların
küstah günahlarını elinden alıp
sıvı demir potasınca yanmış yüreklere
bir topuk darbesiyle billur suyu
karşılıksız sunan seherler
atlar deryâya da sürülür
bunalmışların umudu tanrı adını
fırtınaların ulaşamadığı ıssız diyarlara götürmek için
o kutlu seherlerde