Sayın Erdoğan'dan Sert Sitem

Sayın Akıncı da bu sözlere karşılık Bu yavrunun büyümesini istemiyor mu Türkiye? Biz, hep yavru mu kalalım? Ayakta durmasını becermeyelim mi? Artık yetişkin bir insan olmayalım mı? diye cevap verdi. Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı Ben, ne söylediysem söylediklerimin arkasındayım. Ben sadece, kulaklarımla duymuyorum, vicdanımla da hissediyorum. Yüreğimle de söylüyorum, beynimle de söylüyorum. Dilime vuranlar düşündüklerimdir ve doğru onladır. dedi.

yazı resim

KKTC Cumhurbaşkanlığı seçiminden daha dün çıktı. Seçimi % 60ı geçen bir oranla Sayın Akıncı kazandı.
Sayın Akıncı seçimi kazanmasının hemen ardından İnönü Meydanında yaptığı konuşmada Artık Türkiye ile olan Anavatan - Yavruvatan ilişkisi bitmelidir. Kardeşlik seviyesinde iki ayrı ülke gibi hareket edilmelidir. dedi.
İşte bu söyleme Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğandan sert bir tepki geldi. Recep Tayyip Erdoğan Akıncıyı eleştirerek Sayın Akıncı şu anda Kuzey Kıbrıs halkı tarafından seçilmiş bir Cumhurbaşkanıdır. İki kardeş ülkeyiz dediğiniz zaman ortaya çok farklı tablolar çıkar. KKTC Cumhurbaşkanının ağzından çıkanı kulağı duyması lazım. Türkiye, Kuzey Kıbrısa niye, niçin sahipleniyor. Kardeş olarak bir çalışmanın bile şüphesiz şartları vardır. Yavru vatan olarak çalışmanın bir bedeli vardır. Bu ülke Kuzey Kıbrısta bedel ödemiştir, bedel ödemeye devam etmektedir. Şehitler vermiştir. Sadece kuru kuruya kardeşlikle bu olmuyor. Uluslararası camiada kuzey Kıbrıs kavgasını veren kim?
Acaba Sayın Akıncı bu kavgayı tek başına vereceğini mi sanıyor, böyle bir şey mi var. Onların baktığı açıdan biz Kıbrısa bakamayız.
Türkiyenin Kuzey Kıbrısa bakışı, evet yavru vatandır. Bundan sonra da yavru vatan olarak bakmaya devam edecektir. Bir ananın yavruya ilgisi alakası neyse bundan sonra o ananın yavruya ilgisi devam edecektir. Kendi bunu ifade edebilir, bu şekilde ifade etmesini hoşgörüyle karşılarım ama burada hassas olmak lazım, dikkatli olmak lazım diye düşünürüm. Sonra bunlardan safrazlar edebilirler, yazık olur. dedi.
Sayın Akıncı da bu sözlere karşılık Bu yavrunun büyümesini istemiyor mu Türkiye? Biz, hep yavru mu kalalım? Ayakta durmasını becermeyelim mi? Artık yetişkin bir insan olmayalım mı? diye cevap verdi.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı Ben, ne söylediysem söylediklerimin arkasındayım. Ben sadece, kulaklarımla duymuyorum, vicdanımla da hissediyorum. Yüreğimle de söylüyorum, beynimle de söylüyorum. Dilime vuranlar düşündüklerimdir ve doğru onladır. dedi.
Sayın Akıncı, seçim propagandalarında özellikle Türkiye ile iyi geçineceğini, ilişkilerin en üst düzeyde, KKTC adına en doğru biçimde düzenleneceğini söylemişti. Türkiye kökenli vatandaşlar için de iyi şeyler söyleyerek Onlar da bu ülkenin vatandaşlarıdır. Kimsenin gemilere doldurulup da gönderileceği yok. Bunlar doğru değil. Olası bir anlaşmada onlar da yeni devletin vatandaşları olacaklar demişti.
Daha ilk günde Türkiye ile ters düşmek, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı ile zıtlaşmak ne kadar doğru olacak?
Sayın Akıncı Cumhurbaşkanlığı seçimini kazandığımın ilk gününde, böyle bir tartışmanın içine çekilmekten mutlu olduğumu söyleyemem; ama Sayın Erdoğan, bizim hakkımızda bir takım konular edinmiş, bazı şeyler anlatılmış. O düşüncelerle bu şekilde konuştu herhalde. Ben, Türkiye ile ilişkiyi istemeyen, bu konuda herhangi bir şekilde Türkiyeyi dışlayan bir söylemde bulunmadım. Tam tersine sağlıklı ilişkilerden bahsettim, doğru olan da budur dedim. Ama belli ki bu konuda farklı yaklaşımlar var. Bunları oturur değerlendiririz. dedi.
Sayın Akıncı şöyle devam etti: Şu da bilinmelidir ki Kıbrıs Türk Halkı, elbette anavatan sevgisini yüreğinde taşımaya devam edecektir. Ancak bu topraklarda da artık Rum Toplumuyla baş edebilme adına, kendi kimliğini kanıtlamak adına, yavruluktan bebeklikten kurtulup ayaklarının üzerinde durmak zorundadır. Kıbrıs Türk Toplumunu, sürekli olarak bir yavru olarak görmenin doğru bir siyaset olmadığı kanaatindeyim. Burada bir devlet var. Bu devleti Türkiye de tanıyor. Anavatan-yavru vatan söylemi yüreklerde olması gereken söylemdir. Ama iki eşit ilişki, ilişkiler küçüklükle büyüklükle ölçülmez. Bir devletimiz var, biz varlığız burada. Bu varlığın artık kimliğiyle, kişiliğiyle Türkiye tarafından tanınmasını istiyoruz. dedi.
Zaten, KKTCyi devlet olarak Türkiyeden başka hangi devlet tanıyor ki? Şu anda sadece Türkiye tanıyor ve Türkiye sahip çıkıyor.
Yavru Vatan-Anavatan iki ülke arasındaki sevgiyi, saygıyı, kardeşliği ortaya koyan manevi bir bağdır. Yavruvatan- Anavatan ilişkisinden neden bu kadar gocunuluyor? Bu söylem, iki ülkenin arasındaki güçlü bağı ortaya koyan bir söylemdir. Yavru demekle küçük olma durumu anlatılmıyor burada. Daha ulvi, daha yüce bir anlam yükleniyor. Yüce Türk Milleti bu sevgiyi, gönlünde böyle hissetmiştir, böyle uygun görmüştür. Bundan daha güzel bir söylem mi olur?
Bana göre Sayın Akıncının Yavru Vatan, Ana Vatan ilişkisinden hiç gocunmaması gerek. İki ayrı devletiz, ama bir milletiz. İriyiz, diriyiz, biriz Dilimiz bir, dinimiz bir, tarihimiz birdir. Kenetlenmişiz, tek yürek olmuşuz
Türkiyesiz bir Kuzey Kıbrıs, Kuzey Kıbrıssız bir Türkiye düşünülemez
Tabii diğer taraftan da KKTCnin artık kendi ayakları üzerinde durması ve diğer ülkeler tarafından da tanınarak çağdaş dünyada yerini alması gerekiyor. Türkiye, her zaman KKTCnin yanında ve arkasında olmuştur. Birlikte hareket edilmiştir. Tabii buna dayanarak da Besleme gibi Size ben bakıyorum gibi düşüncelerin taşınması da doğru değildir. Burada şu analizi de yapmadan edemeyeceğim:
Biliyorsunuz Haziran Ayında Türkiyede genel seçimler yapılacak. Son anketlere göre Türkiyede MHP oldukça yükselişte. AKPnin tek başına iktidar olması için % 40ların üzerinde oy alması gerekiyor. Bu rakamın altına düşerse tek başına iktidar olamıyor. Bu nedenle MHPnin veya sağ kesimin oylarına ihtiyaç var. Acaba diyorum Sayın Erdoğan bu manevrayı MHPden oy çalabilmek adına mı yaptı? Sayın Erdoğanın son konuşmalarına bakacak olursanız genelde milliyetçi söylemler olduğunu göreceksiniz. Seçim olmasaydı bu gibi söylemler çok da umurunda olmazdı diye düşünüyorum. Hatta KKTC dahi o kadar da umurlarında değil diye düşünüyorum. Zira geçmiş dönemlerde Ver-Kurtul politikası güden de kendileri değil miydi?
Neyse ki araya Sayın Bülent Arınç girdi ve ortamı biraz yumuşattı. Sayın Arınç: Bu analık-yavruluk meselesi değildir. Bu aramızdaki ilişkilerin özelliğini göstermesi bakımından daha derin daha samimi ilişkiler içinde bulunduğumuzu ispat eden bir tanımlamadır. Bundan kimsenin gocunmaması gerekir. Ancak Sayın Akıncının tanımlamasına da saygı duymak gerekir. Bir kardeşlik ilişkisinden bahsedilebilir. Onun söylemlerine müdahale edecek noktada değiliz. diyerek konuya çok güzel bir yaklaşım sergilemiştir.
Lütfen, Türkiye-KKTC ilişkilerini yokuşa sürmeyelim. Türkiye ile omuz omuza, yan yana, kalp kalbe, tek yürek olarak birlikte yürüyelim.
Anavatan Yavruvatan ilişkisi olunca kıyamet mi kopar? Halk bunu istedikten sonra gerisi teferruattır
Sayın Akıncı, seçim propagandalarında Ne teslimiyetçi, ne de kavgacı olacağım demişti. Daha şimdiden kavganın eşiğine geldi. Daha 5 yıllık süre sonuna kadar bakalım ne kavgalara şahit olacağız?
Diklenmenin bir fayda sağlayacağını sanmıyorum

Başa Dön