Umut perisi hepsi. Çevremizde dolaşıp bizlere göz kırparlar. Hepsine ayrı ayrı kanarız, bu da bizim güçsüz yanımız. Öyle silahları var ki karşı konulamaz. Sadece bir zırh bizi koruyabilir. Aşka büründük mü zarar vermeleri olanaksızdır.
Zırhı verende, silahlarıyla yok edende hep onlar. İçimizdeki yanan ateş fazlaysa, beğenilmek arzusu ruhumuzu kasıp kavurduysa, bu bizim suçumuz.
Erkekler ve kızlar. Hep soğuk savaş halindeyiz. Cephe o kadar geniş ki akıl ermez. Çok az kişi savaşın galibi. Gaziler arkalarını dönüp şehitlerine ağlar. Gökyüzünü karartmıştır gözyaşları.
Gaziler ağlar, Şehitlerse mutlu değildir hallerinden, çünkü hain bir pusuya yakalanıvermişlerdir.
Lanet olası soğuk savaş bozdu ruhumuzu, ahlakımızı, çürüttü erdemlerimizi.
Ve zırhımız, kolay bulunamayan mücevher gibi bizler için.
Başımıza gelenler eritiyor, ender erkeklerin sahip olduğu koruyucuyu.
Bir de çırılçıplak savaşanlar var tam da orta yerde. Onlarca yara alıp bundan zevk duyan mazoşistler. Hangi duygularını yitirdiklerini bilmeden halâ çabalıyorlar. Ellerinde hiçbir şey olmadan. Karşı koymadan. Zevk alıyorlar karşı tarafın darbelerinden. Utanılası insanlar bunlar.
Savaş
Erkekler okusun!