Şaşı Dünya

Biriktirmiş şaşı dünya isyankar tohumunu Bulmuş ki kahpe düzeni, saçtıkça saçıyor Kendisine köle,kul eylemiş Allah kulunu Sarmış nefisleri köpeklerine yal yapıyor Köpeklerine yal yapıyor...

yazı resim

Bir de benden dinle yıldırımların türküsünü,
Coşkun, taşkın sellerin bıraktığı yaraları
Yazmakla bitiremediğim yılan sürüsünü
Bir de benden dinle karlı dağların öyküsünü.

Ruhlarda zelzele, gözlerde heyelan ararsan,
Yar da bak ben gibi biçarelerin yüreğine
Gülüm gülüm diye inleyen sessiz kayalardan,
Koparıp ta kendini teslim et bir gün denize.

Bilir misin şaşı dünyanın nasıl baktığını?
Dünün gibi sen hayalden başka bir şey değilsin.
Anlayamazsın kör toprağa nasıl satıldığını
Mazin gibi sen masaldan başka bir şey değilsin.

Yüz yıllık zevkini bir anlık acı unutturur
Zamanı gelince solan çiçekten farkın ne ki?
Gülü, laleyi, sümbülü bir gün kader kurutur
Söyle bir avuç tebessümden başka farkın ne ki?

Yoz yıllar çalar simanı götürür kendiyle
Yalnızca kurumuş gül yaprağındaki hıçkırık
Raks eder susamış zan yüreğinin heybetiyle
Anlayamazsın gözlerine köşk kurarda yılgınlık.

Sana da şart olacaktır elbet kefenleri sarmak
Evvelkiler gibi seni de satar şaşı dünya
Karşılığın tabut, hediyesi bir tutam toprak
Nasıl oldu da gözlerin doydu hırsın vardı ya.

Biriktirmiş şaşı dünya isyankar tohumunu
Bulmuş ki kahpe düzeni, saçtıkça saçıyor
Kendisine köle,kul eylemiş Allah kulunu
Sarmış nefisleri köpeklerine yal yapıyor
Köpeklerine yal yapıyor...

Başa Dön