kaldı mı toplum da var mı şu asır
olsa duyulmaz mı şöhret ün sanı
rastlayım medeni çağdaş muassır
sarılıp öpesim gelir insanı
görmeyim gözümü kaplıyor sisler
erdem tür nakışla şahsını süsler
içerde ateşli duygusu hisler
sarılıp öpesim gelir insanı
ayrimcılık etmem katiyen usta
nezdim de eşittir Almanı Rusta
birini görmeyim Balgat Ulusta
sarılıp öpesim gelir insanı
dost olursan alnın geçilmez aktan
kirlemez aş yemiş ise çanaktan
bir makas alarak şöyle yanaktan
sarılıp öpesim gelir insanı
serme gölgesine güne dane ser
incindiğin dalı kökünden keser
adamlık vasfından bulunsun eser
sarılıp öpesim gelir insanı
benim ile ağlar duysa yasımı
hiç nsan insanın olmaz hasımı
dört mevsim her ay da ekim kasımı
sarılıp öpesim gelir insanı
barın vestiyere şapkayı asıp
kibirle yürümez kendini kasıp
hep kalbim çarparak bağrıma basıp
sarılıp öpesim gelir insanı
kafası taşımaz asla kabile
öldürmez kin duyup birgün Habile
henüz vakit bayram olmasa bile
sarılıp öpesim gelir insanı
öder vergisini uyar rüsuma
görmeden suçludur demez masuma
tebrik etme fikri düşer usuma
sarılıp öpesim gelir insanı
insan suretin de çoğu ekseri
çırpıyor yumurta alıp mikseri
atlarım üstüne koşarak seri
sarılıp öpesim gelir insanı..