]
Sallandıracaksın Bunlardan Bir İki Tane …
Gözlerimin önünde klinik kabuslar oluşuyor …
Görevli gözlerime bakıyor .
Sanki gözlerim yuvasından oynayacak ...
Görevli hamarat bir şekilde , kaçamak bakışlar altında aldığını indiriyor çekmeceye .
Benden önce bir kalantor , bana kadar 5 kişi var .
Kaideyi bozmadan benden öndeki kalantora sorsam mı ki ?
Ver al , ver al … Hem o alışmıştır …
Habersiz geldiğim için bana kızar mı ki acaba ?
Gelmeden önce haber verse miydim ?
Yok oldu telgraf çekseydim …
Rüşvetin haberi , randevusu m olur ?
Vücudum işgal altında , herkes bana bakıyor …
Sanki koro halinde herkes birden bağıracak …
‘’ Utanmıyor musun rüşvet vermeye ? Ahlaksız ... Arlanmaz ...
Sallandıracaksın bunlardan bir iki tane ‘’ diye …
Öndekilerden kopya çeksem mi ki ?
Adam limon küfü gözleriyle bana bakıp duruyor .
Ortada da limoni bir hava var tabii ...
Birazdan boğulacağım sanki .
Ağzımda mayhoş bir tat …
Birazdan bayılacağım .
Dayanamayacağım , öndekiyle konuşuyum , heyecanım gider , hem de işin inceliklerini anlatır belki de …
Konuşacağım ; sesim tıkandı . Tikim arttı ...
Kemdi sesim yerine uyuz sinek gibi bir ses çıktı …
Adam sineğe bakar gibi yüzüme bakıyor .
Daha fazla yara bere almadan , şu işten bir
sıyrılsam …
Zaman geçiyor , sıra bana giderek yaklaşıyor .
Önümdeki herhalde zırt pırt gelip gidiyor .
Adam sanki ilk rüşvet verenlerden .
Yada rüşveti icat edenlerden .
Önüne gelenle selamlaşıyor . 10 yıl önceki çalışanları bile soruyor .
En sonunda zonklayan başıma , titreyen kalbime rağmen tüm cesaretimi toplayıp bir sunucu edasıyla sordum adamın adını …
‘’ Zimmet Testi ‘’ dedi …
Adam adıyla doğmuş .
Doğuştan rüşvetçi yani …
‘’ Acaba rüşvet sezonu mu , neden herkes burada ? ‘’ diye sıfatımı belli eden garip bir soru sordum adama .
Adam gülmek adına öyle bir kişnedi ki , bir an için ahırda zannettim kendimi .
- Bunun mevsimi olmaz , paranın yüzü her zaman sıcaktır .
Anlayacağın yaz kış burası hep böyle akıcıdır .
- Beni de o yüzden sıcak bastı galiba …
- Görüyorum ki sıcak kanlı birisin . Ama bunlar vampir gibidir .
Dikkat et ! Adamın kanını emerler .
- Kan verecek olsam Kızılay ‘ a giderdim ama dikkat ederim .
- Timsah gibidirler . O veznenin ucundan sadece burunları gözükür .
Camın arkasına kendilerini kamufle ederler . Ama taze etle beslenirler .
- Bizde ne yağ kaldı , ne de et …
- Gerekirse kemirirler . Kemik yalayıcı gibidirler . Bende bu gün birkaç kemik atmaya geldim bunlara …
Bu gün işim yoktu ama ‘’ geçerken uğrayayım ‘’dedim .
Nasılsa önümüzdeki haftalarda yine geleceğim . Rüşvetimi peşim peşin vereyim de, daha sonra gelmeme gerek kalmaz …
Zaten zor oksijen alıyordum , adamın sözleriyle ölü gibi oldum …
Kan emici vampirler …
Taze etle beslenen timsahlar …
Kemik yalayıcı kemirgenler …
Artık öküzün terene baktığı gibi sadece veznedara bakıyorum .
Dakikalar ilerliyor , rüzgarın tiz ıslığı kulaklarımda çınlıyor , semptomu belli olmayan garip tepkiler veriyorum .
Başımı semaya kaldırmışım …
Bu sefer ‘’ servis servis acılar bitisin artık ‘’ diye Yaratan ‘ a yalvarmaya başladım .
Bir tansiyon düşürücü gibi önümdeki şişman ‘’ istersen seni ‘’arkadaşımdır ‘’ diye tanıtayım ‘’ dedi .
‘’ İyi olur ‘’ dedim .
Terlemem bir an olsun dindi .
Tez elden , hatta tezlik bakımından rekor kıracak bir şekilde bu işi tezgahlamak gerekiyor .
En sonunda önümdeki kalantora sıra geldi .
Oo , veznedar adamı amma yağladı .
İşte , ustalıkla rüşveti de aldı .
O ne ? . Arkamdan ’’ A kanalından geliyoruz . 1 haftadır sizi izliyoruz .
Şimdi olduğu gibi , rüşvet aldığınızı gizli kameralarla tespit ettik ‘’ diye son derece şahsiyetli bir ses yükseldi .
O arada düşüp bayılmışım .
Gözlerimi hastanede açtım .
Rüşvet veremedim ama verilmiş sadakam varmış …
Ya sıra bana geldiğinde kameralar gelseydi …
Öndeki kalantor ‘’ benim veznedara borcum vardı ‘’ diye işten yırtmaya çalıştıysa da bunu kimse
yutmadı .
Neyse ki bu işi de kazasız belasız atlattık .
Benim bayılmamla TV ekibi bana acımış , orada işlerimi de yaptırmış .
Ama 10 gün hastanede kalmam gerekiyormuş …
Çünkü hala ağır şoktayım , yürüyemiyorum .
Semt semt gezdik , bir tek boş hastane buymuş .
Ha , şu az önce bana selam veren hasta bakıcıya bir sorayım ;
‘’ Kardeş beni yatağıma ne zaman alacaklar ? 2.5 saattir sedye de bekliyorum da ‘’
‘’Valla , röntgenden , tahlile , tahlilden , sedyeye kadar her şey kısıtlı .
Hele hele yatak …
Ama bir 500 ‘ lük artarsan , sana şöyle güzel bir mekan ayarlayabilirim . ‘’
‘’ Hayııııııııııııııııırrr … ‘’
ASİL SONER DEMİR