zülcelal; akıma uy, akşamın akışına
kiraz çiçeği darlıklara iyi gelir
zülcelal; beyaz ve otsu. Güzelliği çağlayanlar dokunuşu
çakmak çakmak gözleri var
yürüyüşünden dökülen adamlar var
sen bana çocukluğunla gel
Hiçbir tat bulamadığım anlarımda
Sen hayata yeniden asılsana heyola
Hola hola
piyanon, gitarın, pahalı cep telefonun yok, vs. yokun çok
o zaman arkadaş, soğan ekmek ayarında kız da yok sana
sen benim her gün yeniden dizayn ettiğim gayretime baksana
Yorulsan da tekrar doğrulabilirsin şansın var nasılsa.
Asıl oğlum asıl hayata
kaybettin, kaybettin
korkunç ha
kek sen mi böyle hissediyorsun avanak!
sus bi sus!
bana yeni bir merhaba atsana
şiirle okşatılmış saatlerim hatırına
adam gibi ama
harika bir harita ayarlayacağım sana
karanlıklara düştüğünde pusulan olsa
hemen doğmaz kimi güneşler
aslında her şey
zamanı gelince kanaya arta
zor yollarda yürü sen
arkana hiç bakma
ne kadar güzelsin karanlık yolda
ne yana çevirseler
kusursuz
kavurucu sıcakta karda
basit hataları hayat kadar büyük sanma
sen orada sarsıl ama akıllan hep içinde kalma
saniyeler senin
yaşa
sahil olduklarını hatırla
kendini boşa yıpratma
bu işin raconu budur
ey Donkişot
temellerin sarsılır
insan acısız salaktır
replikler belli
bakışlar
olaylar belli
tutunduğun el hangi yeşil ovadan geldi