Dağ Yöresi’nin nadide güzelliklerinden sadece biri Sadağ Kanyonu… Orhaneli sınırları içindeki Sadağ Kanyonu’nun sıcak sularının saniyede 2 litre akan kısmı 2007 yılının şubat ayında yıllığı 70 bin ytl’den 5 yıl olmak üzere Haskim’e kiralanmıştı. Projeye ilişkin ÇED raporu ve ruhsat çalışmalarından sonra yaklaşık 2 milyon ytl’lik bir yatırımla şimdilik atıl durumda bulunan sıcak su kaynaklarının termal turizme kazandırılması bekleniyor. Sadağ köylülerinin de yüzünü güldürecek bu proje yörede şimdiden heyecan yaratmış durumda. Zirve Dağcılık, Doğader, İmo gibi kuruluşlar Sadağ Köyü ve coğrafyasını gezmeye gelirken Dağ Yöresi’ni yakından ilgilendiren bu güzelliklere insanımızın ne denli sahip çıktığı ve turizme kazandırmak istediği de merak konusu. Belki de tam olarak bilinemediğinden dolayı ve tanıtım eksikliğinden dolayı ilgi çekmiyor. Tanıtım eksikliği ve bilgisizlikten olacak ki kanyonu yöre insanından bilmeyen çok var. Henüz Sadağ Kanyonu’nu gidip görmemiş bu güzelliği yaşayamamış ancak uzaktaki yerleri görme hevesinde olan yüzlerce vatandaş var. Oysa böyle bir coğrafyayı değil Türkiye’de, dünya coğrafyasında benzerini bulmak oldukça güç bir durum.
Tarihi M.Ö 150’lili yıllara uzanan bir hamamı olan Sadağ Kanyonu 2000’li yıllarda da termal ve sağlık turizminin gözbebeği olmaya aday bir yer. Bu amaçla Orhaneli Belediyesi kanyonun tanıtımı için hummalı bir çalışma içine girmiş bile. Türkçe ve yabancı dillerde olmak üzere ilk olarak 5 bin adet çoğaltılacak olan tanıtım filmini hazırlama uğraşında.
Öte yandan Roma İmparatoru Hadrianus’un sevgilisi için yaptırdığı tarihi hamamın kalıntılarından halen sıcak su çıkmakta. Şelaleleri ve kalıntı hamamıyla, derin kanyon tipi vadisiyle Sadağ; görülmesi, değerlendirilmesi ve yöreye katkısı olması gereken bir yer. Nitekim bu yönde çalışmalar sürüyor. Öncelikle yöre insanın sahiplenmesi ve koruması gerekir. Gelen misafirleri Yörük kültürünün en güzel örnekleri sunulması gerekir. Orhaneli’de bulunan Karagöz heykelinin karşısından girdiğiniz Sadağ köy yolunda doğayla baş başa geçireceğiniz güzelliklerin, tatlı zorlukların ve milattan önceki tarihlerden günümüze ulaşmış kalıntılara dokunmanın keyfini henüz yaşamadıysanız bir an önce yaşayın. Hele bir de gözümüz yollarda, kulağımız semada beklediğimiz tesisleşme ve altyapı hizmetlerinin oluşmasından sonra daha da değerlenecek yöremiz. Daha da keyiflenecek dağ yollarında kıvrılmak…
Bundan sonraki süreçte yatırımcılarımıza destek olmak, yöremizin turizm potansiyelini ve sürdürülebilir kalkınmasını desteklemek önemli olacaktır. Doğal ortam özelliklerinin daha da güzelleşeceği ve insana yararlı olacağı bir yöre her zaman el üstünde tutulur. Sadağı Kanyonu’nu bilmeyeniniz, duymayanınız varsa bir gün bir yerlerde eş dost sohbetinde fısıldayıverin kulağına… Ve düşünün ‘ben ne yapabilirim’ in cevabını…