Rışvan; Türkiye’nin kendisidir…
Malatya Rışvanlıları Derneği'nin açılışı resmen gerçekleştirildi…
5 Mart 2011 tarihinde Malatya’daki dernek binası önünde Türk bayrağı altında Kürtçe şarkı ve şiirlerle açılışı gerçekleştirilen Malatya Rışvanlıları Derneği’nin açılışı adeta Malatya Rışvanlıların yeniden kaynaşma gösterisine dönüştü.
Rışvanlılar; Türk bayrağı altında Kürtçe şarkı ve şiirlerle açılış yaptı…
Aslında Rışvanlıların ne yapmak istediği, amaçlarının ne olduğu yukarıda verdiğim cümleden özetlenmiştir…
Rışvanlıların ana dili Kürtçedir ama Türk bayrağından başka bir bayrak ve Türkiye’den başka bir toprak/vatan kabul etmezler.
Onlar ki, gençlerini davul zurna ile vatani görevine gönderirler.
Onlar ki, askere gönderirken yavrularına, kurbanlık kuzular gibi kına yakarak uğurlarlar
Belki biraz bedevi olmaları sebebiyle kabadırlar ama yufka yüreklidirler…
İçtikleri su gibi soğuk ve aziz, teneffüs ettikleri hava kadar sert lakin bir o kadar da mert ve delikanlıdırlar Rışvanlılar…
Bu güne kadar hep dağlık bölgelerde yaşamayı tercih etmişlerdir.
O yüzden onlar dağ gibi ‘dağadamı’dırlar…
Yaşadıkları iklim ve doğa şartlarına uyum sağlayarak doğal yaşadıkları için güçlü-kuvvetlidirler ve aynı zamanda savaşçıdırlar lakin asla kaba kuvvetli değiller…
Aslında Rışvan aynı kökten gelen bir ailenin fertleridirler. Pıtırak otu gibi çoğalan, kalabalıklaşan ve sonra yeryüzüne dağılan bir ailenin amca çocuklarıdırlar Rışvan…
Derneğin açılışında da “pısmam/amca çocuğu” kelimesine sık sık vurgu yapıldı zaten…
Özellikle dağlık bölgelerinde yaşayan “Rışvan ailesi” zamanla dağılarak, şehirlere inerek birbirini kaybettiler…
İşte şimdi dernek kurmalarındaki tek amaç, dağılan ve kaybolan bu büyük ailenin bir araya gelmesi, kültürlerini yaşatması, birliktelik, güzellikler için güç, kuvvet oluşturmak…
Şimdi kimin ve hangisinin aklına düştüyse; “birlikte kuvvet doğar” atasözünü hatırlayıverdi…
Bu oluşum, sanırım önce Gaziantep’de başladı, sonra Maraş, Urfa, Adıyaman ve (son olmayacak) en son Malatya’da dernek kurdular…
Rışvanlıların en tecrübeli siyaset amca çocuğu Dengir Mir Mehmet Fırat, Malatya’daki bu oluşuma çok sevindi ancak yeterli bulmadı…
Rışvanlıların hem en tecrübeli siyaset adamı hem de Hacı Bedir Ağalarının torunu Fırat, Malatya Rışvanlılara seslenerek; “Hayırlı olsun ama yeterli değil, bu size yetmez..” dedi ve ekledi:
“Ümit ediyorum ki, Türkiye’deki Rışvanlılar Federasyonu'nu hayata geçirdiğiniz zaman bundan çok daha muhteşem bir kalabalık olacaktır. Ve hiç olmazsa yılda bir kez dedelerimizin, atalarımızın konakladığı bir yaylada Rışvan Festivali'ni hep beraber kutlarız" temennisinde bulundu…
Peki, Rışvanlılar büyüklerin sözünü dinlerler mi?
Kesinlikle dinlerler, çünkü Rışvanlılar için büyüklerin sözü senet gibidir, kanun gibidir…
Özetleyecek olursak; Rışvan; amca çocuklarından oluşan Türkiye’nin en büyük dağınık ailesi…
Şimdi bu aile bir araya gelmek ve bin yıllık değerlerini korumak istiyor.
Bu ailenin en siyasi tecrübeli amca çocuğunun söylediğine bakılırsa -ki bakılması gerekir- bu aile (Rışvan Ailesi) 21. yüzyılda Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin yapmak istediği şeyi bin yıl önce gerçekleştirmiştir…
Zira Rışvan; Aile farkı gözetmeyen, din, mezhep ve ırk farkı gözetmeyen bir aile…
Yani “Rışvan aşireti federal bir yapıdır"
Yani Rışvan aşireti bir Türkiye mozaiğidir…
Rışvan; Türkiye’nin kendisidir…