Kaptırmış kendini cezbeye fır fır döner
Aşkın güzergâhında pusuladır kör fener
Yüreğindeki yangın harlanır her nefeste
Mevsim ateş mevsimi sanma bu yangın söner.
Işık alır gözünü ölçmez biçmez sözünü
Rüzgâr yeleli demler hep körükler közünü
Cezbenin kollarında hiçe sayar hayatı
“Budaktan esirgemez /yâr uğruna /gözünü.”
Aşk sarhoşu pervane dönüyor yana yana
İlk insandan bu yana “aşk“ gerçek anlayana
Ateşin özündeki sırra erer âşıklar
Bu demden sonra, dünya bir yana yâr bir yana.
Sırra vakıf olanlar ne ateş dinler ne ser
Sevgilinin uğruna varlık yükünden geçer
İçer yârin elinden panzehir diye zehri
Aşk dilinde ilahi çetin yolları seçer.