PAZARTESİ-MİDEMDEKİ ÇOCUK-SEN
Çok karanlıktı orası seni fark edene kadar…Kalabalıktık,heyecanlı ve neşeliydik…Ama karanlıktı bana orası, seni fark edene kadar…Müzik tüm bedenimi kaplayıp,tenimde alevlere neden oluyordu,içimi gıcıklıyor,bakışlarımı şuhlaştırıyor,adını bilmediğim duygular yaşatıyordu. Adını bilmesem de daha önce yaşamıştım buna benzer birşeyi,yine sende…
Karanlıktı orası seni fark edene kadar,gözlerindeki parıltıyı,sevecenliği,o tüm sertliğine rağmen,açık vermeyi sevmemene rağmen yeşeren şeyleri fark edene kadar karanlıktı orası.
Çok karanlıktı,hatta gözgözü bulamıyordu,ben gözlerim kapalı,mümkünse kimsenin gözünü,tenini aramadan kendimi müziğin ritmine delicesine vermiştim.Karanlıktı,havasızdı ve karbondiyoksit soluyorduk. Birileri ellerimden tutuyordu,”Hadi!” diyorlardı “Daha hızlı dans et,daha fazla, çık dans et,dans et dans et….”. Gözlerimi açmak ve karanlığı görmek istemiyordum,birden bir şeye takıldım,bir şey dürttü belki de bilmiyorum.Gözlerimi açtım,sen herkesten daha uzakta,daha başka bakıyordun bana.Gözlerini yakaladım,içime çektim,kalbim çarpmaya başladı,”Bana bak!” dercesine dans etmeye devam ettim;
--”Bana bak!Beni iste!”
Karanlıktı orası, hem de çok karanlık, gözlerini fark edene kadar…Alkollü değildim ama etkisi aynıydı,gözlerin siyahtı çok siyahtı ,karanlıktı ama hoşuma gidiyordu, yanına gelmek istedim,kalabalıktı, gelemedim,sinirlendim,bir an seni göremedim “Gitti” dediler,”Hayır” dedim içimden, “Hayır şimdi olmaz bugün değil, gitmesin!!!!!”
Gitmedin ama yine de,gece bitti,her yan aydınlandı,oksijen girdi bedene…Ama gitmedin işte…Pazartesi sabahı-midemde tepinen çocuk-sen-gitmedin işte…