To Eren ...
Bu yüzden , hayallerimin 35 yılını harcadım bir çırpıda ..
Pişman değilim . Yine yaparım .. !
Doğduğum günden sonra hatırlayabildiğim günleri geriye dönerek anımsıyorum kahvemi içerken . Kahve soğumadan bitiyor aklıma dökülen..
Dökülenler hatıralar hattında bir yangın , bir yaylım ateşe dönüşüyor.
Ne az yaşanmışlık var , ne çok gidişler.
Ardında bıraktığın , ve dinamitleyip uçurduğun gülümsemelerin bir savaşı bitirecek kadar büyük , ama bir savaş çıkaramayacak kadar küçük olduğunu anladığında , kendine daha ne kadar kılıç çekeceksin ?
Ben daha ne kadar küçüğüm ? Daha ne kadar hırçın bir topaç olacağım ? Dünyanın merkezine ulaşmak istercesine gezegenin ruhunu oyup duran ...
Tüm savunma kalelerim aslında bir gökkuşağının üzerine oturtulmuş . Tek derdim , aslında olmayan bir kız çocuğunu kurtarmak ..
Olmayan bir gökkuşağı canavarının elinden .
Fırtınalı bir yaşamdan arta kalan tek şey beyazlaşan saçlarım olduğu halde , içindeki Peter Pan’ı daha ne kadar canlı tutacaksın ? Kömürleşen bir bedene sığdırabilirmisin büyümemeyi ?
Ormanda , ay tepedeyken yanlız başına kaldım . Hava tertemizdi. Soğuk ve keskin .
Havayı soludum.
Sessiz suskun ve yapayanlız ,
El değmemiş bir halde.
Yağmur tanelerini sayamadım diye suçu pencere camına atan biri olmaktan vazgeç artık !
Çık ve kara bulutlara savaşlar aç. Islan ve ürper.
Bebeklerin gözyaşlarını kendi üzerine çek bulutların üzerinden .. !!
Haydı seslen , ve tüm çocuklar adına karanlıklara sarkıntılık et !!!