Eskilere gitmek istiyorum. Takvimlerin miladı gösterdiği zamanlara. Ne alaka demeden bir zahmet okumaya devam edin...Sonrasında baktınız ortalara doğru sarmamaya başladı boş verin gitsin... Ne de olsa altı üstü bir yazı. Kimler geldi kimler geçti şu dünyada...Hatta bugün varız yarın yokuz yazayım da daha samimi olsun.
Neyse neyse... Milad sonrasına yani one of you will betray me nam-ı diğer içinizden biri bana ihanet edecek zamanlarına gidelim. Ne kadar acıdır. Bilenler bilir o zamanlarda olan ihaneti. Onlara göre gerçekten çarmıha gerilmiştir İsa peygamber bize göre ise asılan aslında o değildir. Duruma büyük pencereden baktığımız zaman olay bu kadar basit değildir. Olay, insanların para uğruna ne kadar vahşileşebileceğini, ne kadar şeytanlaşabileceğini hatta hatta Allah'ın elçisini bile yok edebileceğini fark etmektir. Haydi bu durumu günümüze göre bir sorgulayalım.
Neden, nasıl var olduğunu hala sorguladığımız ve de kendi çabamızla 2013 yılı olduğuna inandığımız şu dünyada yeni bir din olan paranın ne kadar güçlü ve ne kadar kindar olduğunu yavaş yavaş keşfediyoruz değil mi? Hatta bir ara p harfini büyük harfle yazmak istedim ama sonra paraya karşı ateist olduğumu fark ettim dolayısıyla umursamadım gitti.
Şu dünyada ne rejimler ne liderler gördük ama hiçbiri kapitalizmi yok edemedi değil mi? Ne kadar ilginç. Çok fazla yorum ve çok fazla görüş var kapitalizm hakkında ama kısaca birkaç dünyevi ihtiyaç karşılığında ruhunu satmaktan ibaret değildir kapitalizm. Lütfen kilometrelerce yollar yapıldı, eğitim sistemi gelişti ve teknolojide ilerliyoruz diyenlerden olmayın hatta kendinizi de bu şekilde kandırmayın. Bunu diyorum çünkü sırf yarattığımız o yeşil kağıt parçası karakterimizi, düşüncelerimizi ve davranışlarımızı aşırı derecede etkiliyor ve biz sadece ''abi herkes öyle, yapacak bir şey yok ki'' demekten ileri gidemiyoruz.
Buradan nereye geliyorum? Bakıyoruz çevremize,devletimize ve de evrenimize. Binlerce görüş binlerce düşünce var fakat sadece birkaç tane adamın kölesi olmaktan, onların istediklerini yapmaktan başka bir şey olmuyoruz. Burada haydi isyan yapalım demiyorum ama bu durum ne kadar acı değil mi? Halbuki Hasan Tahsin gibi birini yetiştirebilen bir memlekete sahipken onca adaletsizliğe onca rüşvete ve de onca sessizliğe sırf para uğruna katlanmamız ayıp değil mi?