Çağırdım, sesimi dinle hayrına,
Duy duyabilirsen pamuk prenses.
Kapılıp dünyanın yalan seyrine,
Uy uyabilirsen pamuk prenses.
Yalnızlık yanına alınca seni,
Ararsın o zaman bu sıcak teni,
Ölmeden sırtına beyaz kefeni,
Giy giyebilirsen pamuk prenses.
Kimleri dost diye aldın yanına,
Kim bilir kim girdi, o saf kanına?
Çaresiz kalınca şirin canına,
Kıy kıyabilirsen pamuk prenses.
Karanlık bir gece bulursun önden,
Bugünü isterken olursun dünden,
Hasret giysisini çıkar üstünden,
Soy soyabilirsen pamuk prenses.
Baharı ararken kış düşüverir,
Uçurmak istersin, kuş düşüverir,
Gözünden üç damla yaş düşüverir,
Say sayabilirsen pamuk prenses.
Kalacak, gidecek yerin kalmamış,
Gönül eyleyecek yârin kalmamış,
Her şeyin ortada, sırrın kalmamış,
Cay cayabilirsen pamuk prenses.
Diken’im, bir alev düştü derime,
Sevda yangısıyla yanıp erime.
Bir de kendini koy benim yerime,
Koy koyabilirsen pamuk prenses…