Oysa ki
Ben seni memleketimin ezan sesleri altında
İstanbul’umun vapurlarında
Sigaranın dumanını yüzümde
Gözlerimizi İstanbul’u seyrederken düşlemiştim
Başın göğsümde
Ellerim saçlarında
İçim yanıyor...
Bir avuç toprağın aldığı elektrik,
Bir yudum suyun verdiği ferahlık gibi sevmiştim seni o anlarda
Aldığım nefesim
Her nefesimmişsin
Boğuluyorum simdi
Yazın yağan yağmurum benim
Oysa ki
Ben sensizliği hiç özlememiştim
Bedenini
Tenini
Sesini
Hep yanımda bilmiştim
Bitmemiş aşkımızın geleceğini özlemiştim
İçim
Canimin içi
Ruhumun derinliklerine hançerlerle saldırıyorlar...
Bildiğimi sandığım şeyleri bilememişim
Kışın içimi ısıtan güneşim benim
Oysa ki
Ben seni sadece baktığımda görmemiştim
Ben seni okuduğum her kitapta
Dinlediğim şarkılarda
Söylediğim sözlerde
Gittiğim yerlerde
Sen hep yanımdaymışsın gibi bildim ben her şeyi
Düş müydü ne!
Neden, nerede, nasıl ?
Gerçekler bu kadar yalın mı?
Hiçbir gerçeği hiç kimse değiştiremez mi ?
Ah...Bedenim ağlıyor
Susturamıyorum
Günümün yarısı,
Gecem benim
Oysa ki
Yıllardır özenle boyadığım aşkımızın tuvaline
Arkamı dödüğüm anda çizik attın
Tuval...
Sen vermiştin düşlerimi boyamam için
Acı acı gülümserim şimdi
Tuvale ve çiziğe bakınca
Ah...İzi var
Yakar
Yığar
Parçalar benim olanı
Yorulurum
Çizmek istediğim resmim benim
Her şeyim
Sevdiğim benim...
Dilvin Çetinbağ
]