kaybolduğum yerlerin bir haritası var şimdi bende
bir müsveddesini çıkarıp sana veriyorum
üzerinde insan suretleri, başları kesik
elyordamıyla, ten kokusuyla vardığım yerleri gösterir
sen oralara doğru yola çıkmasan da olur
mutluluğun canına kıydığı dağlarda ne işin var?
otur üzüldüğün yerde…
dörtyönü gösteren bir yürek çizdim sağ üstbaşına
hiçbir gerçekte konaklamayan bir masal sakladım ortasına
burada doğuda gece, güneş batıda
denizin de yıldız yıkanır, gök bildiğin yerlerde balık dolanır
sen oralara doğru yola çıkmasan da olur
kör bir şairin diliyle döşediği köhne saraylarda ne işin var?
otur üzüldüğün yerde…
kaderin tekeri patladığında varacağın tanrıların
yürek ulaşım servislerinin dualarını karaladım
her şekilde kendi gölgene sığınıyorsun nasıl olsa
yürüdüğün bütün güzergahlarda seni dinsizlik karşılıyor
sen oralara doğru yola çıkmasan da olur
ayışığının piç hüzünler doğurttuğu metropol boşluklarda ne işin var?
otur üzüldüğün yerde…