ölüm olsun şu gelen
haykırsın
canını dişine takıp
apansız inlerken zaman
titrerken göğün kalbi
ölüm olsun şu gelen
bir koca yokluk çırpınsın ellerimde
yakılmış hoyratlar dillensin
en baştan harlansın yangın
alevlensin
küllensin
yaşam ne
hangi gözlerde sarhoş olur
gençliği ömrümün
hangi bardağın dibinde demlenir hayat
kaldırım üstü uyuklamalar
sabah ayazı sevişmeleri
kent vurgun yer
ben kanarım
gözlerin değer geceme
yanarım
durulmuş ayaklarım var
adım adım
çıban vermiş yaralarla
dilek
kutlu bir uyanış
dilek
isyansı bir haykırış
ölüm olsun şu gelen
yüreğime değsin
genç bir intihar filizlenirken düşümde
sevda
ucu yanmış mektup
kan kızılı yaşlar döken duvarlarım var
ağlamamaya ant içmiş gözlerime inat
ölüm olsun şu gelen
el versin
kudurmuş yokluğa umut
hırçın kavgalar gül olsun
bu deli kentin sokaklarında....
varsın ölüm olsun gelen...
26/12/2005 / Kartal