Uçuşur böcekler gökyüzünde adım adım
Hemen altında bir Çin seddi
Ben bir parçasıyım.
Ne başım belli ne sonum.
Ölümüne bir bilinmezin içinde
Yargıçlarımın kararını beklemekteyim.
-beklemeye değer mi?-
Sararan solan güneş değil
Benzim
Ve ben benzime benzerim
O göçtükçe temelleri dayanıksız bir ev gibi
Ben de batarım kayalı zeminlerde
Şimdi kulağım bir seste
Saatler yavaşlasa da
Beklerim beklerim beklerim
-beklemek zor, beklemek kuralsız-
Bıçaklanası hayatım
Derme çatma bir pencere demirine saplanmış
Gülüyor bak çocuklar
Ne utanç, çok utandım
Utancımın içinde
Ağızdan dökülesi bir sözü
Bekledim bekledim bekledim
-beklemeli miydim?-
Kırıldı döküldü tüm hislerim
Üzüldüğüm kaybetmem değil
Gerginliğim beklemekten değil
Çatı katlarında hepsi, sakladım asıllarını
Düşündüğüm, sana söyleyemediklerim
Dilimin ucunda
Beklerim beklerim beklerim
-bekleneni-
Susadım, çok susadım
"Hayatım sizin olsun, bana bir bardak su verin"
dedim, kendime
Kimse duymadı neyse ki
Kururken için için
Çatladım, parçalanıp toprağa karıştı bedenim
Gömülürken ben canlı
Bekledim bekledim bekledim...
-beklesem gelir mi?-
Beklemediğim beklediğimdi
Ve dökülürken kelimeler annemin Isparta halılarına
Susup, sessizliğimi dinledim
"Asamazsınız beni, ben kendimi sessizliğime gizlerim, duyamazsınız beni"
dedim, kendime
Kimseler duymadı ne yazık ki
Aklım tavan aralarında
Gözlerim gözlerinde kaldı
Sözlerimse benimle beraber
Asıldı
-ölse de tüm bedenler, beklemeye devam mı etmeli?-