Okul Çantası

İlk kıskandığım ,ilk masum kıskançlığım

yazı resimYZ

Yıllar yıllar önceydi... Benim bile zar zor hatırladığım yıllar. Lakin unutmadıklarım vardı ya da unutamadıklarım. En çokta Pazar Çantamız...
e-sistem olamasa da bilmediğimiz sistemde işleyen okullarımız vardı. Öğretmenlerimiz vardı önünden geçemediğimiz. Bazen saygıdan çoğu zamanda korkudan geçemezdik onların önünden. Bırakın önünden geçmeyi görmekten bile korkardık. Kitaplarımız vardı. Siyah ve beyaz. Geçen onca senenin tanıklığını yapan kitaplarımız.
Bir de çantalarımız okul çantalarımız vardı. Çoğu pazar çantalarından bozma okul çantaları. Pazar çantaları bizden daha şanslıydı. Babamın pazar çantalarını bizden daha çok sevdiğine inanır hüzünlenirdim. Babamdan sonra, şehri en çok gören ve en çok bizim evde şehre giden pazar çantasıydı.
Kaç kere istemiştim babamla şehre gitmeyi. Ama her seferinde beni değil onu götürüyordu babam. Hasbelkader unutacak olsa. Babamın sesi duyulurdu. Sevmediğim o sesi.
-Pazar çantasını unutmuşum! Haydi getirin! Geç kalacağım.
Babamın bu sözünden sonra kendime bir köşe bulur için için ağlardım. Belki de ilk kıskandığım şeydi pazar çantası. İlk masum kıskançlığım
Daha sonra ne oldu biliyor musunuz? Nerden bileceksiniz. Köyümüze pazar kuruldu. Babam götürmese de artık istediğimde pazara gidiyordum. Pazar kurulunca, olan bizim pazar çantasına oldu. Babam bir daha onu şehre götürmedi. Hem ondan çok ben gittim pazara. O ancak babam götürünce gidiyordu bense her istediğimde gidiyordum.
Köye pazar kurulduktan sonra pazar çantamıza bakıp az ohhh olsun demedim değil.
-Oh olsun işte ohhh olsun

Başa Dön