O gözlerimle bakamaz oldum
Epeyi uzun zamandır yazı yazmayı ihmal ettiğimin farkındayım.
Yazı yazmak istiyorum ama yapamıyorum. Kendime de kızmıyor değilim hani. Fakat monoton bir hayatın içerisinde burada yazmaya değecek ne yaşamış olabilirim ki?
Yazamamamın nedeni aşırı yoğun olmam değil, hatta bu konuda aşırı tembelim denilebilir.
Belki duygularımı yoğun yaşıyorum da su gibi akmıyor kağıda. Yazdıklarımı ise okuduğumda beğenmiyorum.
Kısacası anlayacağınız son günlerde hem yorgun hem dinç, hem hevesli hem vazgeçmiş, hem mutlu hem de mutsuzum.
Ancak bu bana özgü birşey değil. Her insan gibi, sizin gibiyim yani. Hiç kimseden artısı ya da eksiği olmayan her insan gibi.
Bilemiyorum. Kemal denilen bir yaşa eriyorum ya, belki de duygularımın yoğunluğu bundandır.
Yaşım ilerledikçe sevdiğim insanlara sevgimi belli etmek istiyorum ama yapamayacak kadar kendimi yorgun hissediyorum. Yorgunluğumun nedenini ise artık düşünmek dahi istemiyorum.
Hayattan herkesin olduğu gibi beklentilerim var. Ancak beklentilerini yüksek tutan mutsuz olur kaidesini de bir türlü aşamıyorum.
Oysaki ben hayallerim için delice çaba sarf etmek istiyorum. Hayallerim ile mutlu olmak ve etrafıma mutluluk saçmak istiyorum.
Hem de çok.
Ama ama ama...
Ama neden yapamadığımı, neden ama bağlacını buraya koyduğumu bilemiyorum.
Her yeni gün, her doğan güneş, her geçen saat ...............
Ben ise gerçeği arayan bir felsefenin sorularına cevap arıyorum.
Ve ararken düşünüyorum.
Belki de aradığım gerçek, bulunduğum yerde ve nasıl yaşadığım hayatta diyorum.
Değil mi ki, sıradan yaşanılan bütün hayatlar, sonunda tümüyle anlamsız, önemsiz ve yokluğa mahkum.
O halde ben hayatta ne yaptım? Diye kendime soruyorum.
Dost elini tutmayan 'O' gözlere, 'O' gözlerimle bakamaz oldum... Hepsi bu...
Peki ya siz hayatta ne yaptınız?
'O' gözler yoksa siz misiniz?
Yada siz 'O' gözlerden misiniz?