Göçmen kuşlarını salıp uzaklara
Yol gözlemelere koyuldu mevsim
.....belki de
Akıp gitmeyecek zaman şehrin avuçlarından
Sabırsız kelimeler suskulara mühürlenmiş
Ve parmak uçlarında tükendi ten kokusu
Gün titredi düşerken takviminden
"O"
Sustu!
İşte o suskunluğun ellerinden alınma bu sefil gece
Yokluğun zirvesine
Tövbeler bozmaya tırmanışlar
Hem zaten;
Son dolunayda tutuştu bir ucundan hayat
Delinsin artık istediği yerden
Nasılsa koptu kıyameti uykuların
Maki büyüme düşlerinde dolaşa dursun
Birer birer astı sevda naylon adamlarını
"O" aşka dair şiirler sustu
Çelişkili haller senfonisi
Parça bilmem kaç;
"O" suskunluğunu bozdu
Ihlamur kokulu mısralar düştü günün orta yerine
Bu göl-cük sığ boğulmak için
Nur tanesi;
Sus!