İnsan kalbin diliyle yol almalı
Kalbini nazargah kılan sahibi hakkıyla kavrayıp, ayılmalı
Yalan ve riya üzere iman telakkisi ruhu ve dimağı yormamalı, aşka ulaşılmalı
Sevdasına düçar bırakan sevdanın firkati, vuslat akidesi akıl ve vicdanın vecdiyle buluşmalı
Aldatan ne varsa nefsi marazdır
Kanan gönül samimiyetin muhatabıdır, tahkik muhakkaktır
Sultanlığı bahşeden Hak, iradeyi bu maksatla tevdi eden kalbi muhatap kılan hakikattır
Hakkın sesi ve sevdası sinenin en bakir kimliğinde ve muhabbetle yaşayarak, aşkın inşirahına kanıp, arınmalıdır
Kalp aklın ve dimağın mıhrakıdır
Her paye ve mertebe kalbin şevki ve ecriyle buluşmaya adaydır
Muhakeme, aklın ve bilgiyle mücehhez kılınan iştişarenin karar kılınan adımıdır
Bilgiye muhtaç akıl ve izan nefsin esaretine teslim edilen zaaftır, akıl ve vicdan sukut ettirilmiş, maruftan el çektirilmiş anlaktır
İnsan davet ettiği ne varsa onu iyi bilmeli
Bilinmeyenler üzere hiç kimseyi nefsi telakkilere hapsetmemeli
Kahır ve cefa hak lisanında silinmeli, çilenin her rengine hamd etmek için gönül derlenmeli
Aşk ve sevdası olmayan bir ülkü aklın ve dimağın değil, asap ve enaniyetin hükmünde dillendiği kavranıp, reddedilmeli
Mustafa CİLASUN