Seni düşündükçe Çin kadar çoğalıyor ve çoklukla sefalet yaşıyorum. Senin coğrafyana sığıbilme adına tüm Çin'i seferber ediyorum da, sen kendini yakan aktivist bir Tibetli gibi karşıma çıkıyorsun. Ah sevgili bu dünyada hep sınır sorunları ya da akıllıların bıraktığı sorunları yaşıyoruz. Oysa ben seni deli gibi seviyorum anlamıyorsun.
Her zaman aramıza ya dağlar ya kayalar ya da sürü sürü insanlar giriyor. Dikenli yollarda bile böğürtlenler oluyorken, seninle bir türlü yollarımız kesişmiyor. Seni düşündüğüm gecelerde bile ay ya hiç olmuyor ya da yarım ay oluyor. Seninle buluştuğum rüyalar bile kabusla sona eriyor. Sensizlik devletsizlik gibi. Sürekli başıma Türk askeri gibi çuval geçiriliyor ya da başımdan aşağı kurşun yağıyor. Üstelik öksüzler gibiyim, benim için ağlayan anam da bulunmuyor.
Ey sevgili bu dünya bir çorap gibi. Ya ayağımıza uymuyor ya da başımıza çorap örüyor. Seninle buluşmak şubatın 30'una bile denk gelmiyor. Of of takvim yaprakları gözyaşlarım gibi dökülüyor. Seni nefes gibi içimde tuttuğumda boğuluyorum salı verdiğimde bir oh çekemiyorum. İki ceset gibi bile yan yana gelemiyoruz. Biz bu dünyaya uymuyoruz. Ölümcül yaralar alıyoruz da, birbirimize sarılıp ağlayamıyoruz. Bir ağızdaki iki dudak oluyoruz ve tutkulu şarkılar söylüyoruz; fakat ne yazık ki öpüşemiyoruz. Nice acılar tadıyoruz da doya doya aşkı tadamıyoruz. Ah ah şöyle tadında birbirimize sarılamıyoruz! Bir ekmek oluyoruz sonra dilimlere bölünüyoruz. Parçalıyor bizi bir türlü doymak bilmeyen insanlar. Hep kendini bilmez, başkalarını sevmez insanların ellerinde çöp oluyoruz. Neden yine o insanların gözlerine batıyoruz? İnsanlar yiyorlar, içiyorlar, geniyorlar biz bir şey demiyoruz. Neden onlar buna rağmen yine de kanımızı içmeye çalışıyorlar? Neden aramıza göbeklerini, kıçlarını sokuyorlar? Hayatımıza bir dolmuşun yolcuları gibi giriyorlar. Neden el ele vererek yolumuza taş kamyonu gibi çıkıyorlar? Neden insanlar bunca aşk yaşamalarına rağmen hala sevmeyi bilmiyorlar?
Neden İnsanlar Bunca Aşk Yaşamalarına Rağmen Hala Sevmeyi Bilmiyorlar
Seni düşündükçe Çin kadar çoğalıyor ve çoklukla sefalet yaşıyorum. Senin coğrafyana sığıbilme adına tüm Çin'i seferber ediyorum da, sen kendini yakan aktivist bir Tibetli gibi karşıma çıkıyorsun. Ah sevgili bu dünyada hep sınır sorunları ya da akıllıların bıraktığı sorunları yaşıyoruz. Oysa ben seni deli gibi seviyorum anlamıyorsun.