Sevgili Günlüğüm;
Gaç gün oldu sana iki satır yazmayalı? Kışın soğuğuyla cebelleşirken günleri münleri sapıttım. Mudurnu bi soğuk bi soğuk, anlatılır gibi değil. İşin yoksa zobaya hizmet et. Zobaya odun atıve bakalım, kömür atıve bakalım, külünü boşaltıve bakalım. Çuval çuval kömür yakmışken, gene de soğuktan tiril parıl edip duruyoz Memet Amca’nla.Hoş, onun keyfi yerinde ya.Hazır ısınmış odaya galkıyo, hazır sofraya oturuyo. “ Fatmaaa! Çok ıccak oldu, zobayı gapat. Fatmaaa! İçerisi soğudu, zobayı aç.” diye emirler yağdırıyo. Beyefendiye zobanın üstünde kestanele bişiriliyo.Oh! Elinde tv gumandası; zırt o ganala atla, pırt bu ganala atla. Dünyanın keyfini Memet Amca’n çıkarıyo. Gadın gısmının gaderi işte. Ihhhh!
Gadın dedim de aklıma geldi sevgili günlüğüm. Böbrek hasdası bi gadına, gocasının sevgilisi böbreğini vermiş. Bak bak bak. Bu haberi okuyunca, Memet Amca’na mum oldum. Hasda gadının yerine ben olacam da, Memet Amca’nın sevgilisinin böbreğini alacam. Ne Şam’ın şekeri, ne Arap’ın yüzü. Ölürüm daha iyi. Gocamın – ay af edersin sevgili günlüğüm- Memet Amca’nın sevgilisi varken, ben yaşayıp da ne yapacam? Gızarım mızarım ama, gene de onu kimseynen paylaşmam.Bi de utanmadan televizyonda sırıdıyolardı. Alan memnun, veren memnun yani. “Kan paylaştık, goca paylaştık, şimdi de böbrek paylaştık. Bu davranışım herkese örnek olsun.” diyo, erkeğin sevgilisi. Şaşırdım galdım sevgili günlüğüm.Gocasını başkasıyla gönüllü paylaşan bir gadın düşünemiyom. Allah herkese akıl dağıtırken bunlar nerdeydi bilmiyom artık.
Hadi bunlar cahil diyelim; ya Engin Ardıç’a ne demeli? CHP Milletvekili Şafak Pavey için "hem özürlü hem CHP'li" demiş. Aklı sıra, Şafak Pavey’i aşağılamış. Aslında, kendisini küçültmüş.”Çingene marifetini söylerken, hırsızlığını ele verirmiş. “ ya, aynen o hesap. Engin Ardıç’ı çok ayıpladım. Şimdi gınamak moda ya, ben de gınadım deyim bari.
Televizyonda haberleri dinledikçe sinirlerim bozuluyo. Aybastı’daki İstiklal, Hürriyet, Cumhuriyet, İnönü caddelerinin adları, halk alışamadı bahanesiye değiştirilmiş. Bu gadar komik bahane de hiç duymadım.Tarihine, kültürüne, milli değerlerine saygısı olmayan birinden bu memlekete ne hayır gelir sevgili günlüğüm?
TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı; alkollü içki satan büfe, bakkal, market, restorant ve birahanelerin isimlerini istemiş. Tepki alınca da, “Sadece sayısını sordum.” demiş. Oldu olacak her eve bi de nöbetçi dikin, içki içen var mı diye. Cık cık cık!
Ya, Atatürk’ün büstüyle dalga geçerken fotoğrafları çekilmiş öğrencilere ne demeli? Güya eğlenmişler kendilerince. “Sakalı gür olan, köselere eğlence olurmuş.” diyecem de başka bi şey demicem.
Diyanet’ten son 8 yılda 4 bin 557 personelin diğer bakanlıklara geçtiği açıklandı. Madem başka tarafa geçecektiniz, diyanette ne işiniz vardı? Ya da , o gittiğiniz yerlere niçin baştan gitmediniz de diyaneti basamak olarak kullandınız? Diyanet, ara istasyon mu?
Bi şey daha aklımı gurcalıyo sevgili günlüğüm. Milliyet gastesinde yazan N. Mert’in yazılarına son verilmiş. Bu yazarların, gastecilerin çektiği ne, suçları ne anlayamadım gitti. Memet Amca’n da dilleri uzamıştır diyo. Yok canım ! Ona dili uzamak denmez, özgürce haber yapmak denir. N.Mert, gaybelettiğimiz gaçıncı yazar. Hani bu memlekette basın özgürdü?
Şimdi daha beterini deyverim: Erzurum’da Huzur toplantısına katılan bi okul müdürü "Emniyette suçluların kanını alıp gen haritası çıkarsınlar. Çocuk doğduktan sonra analizi yapılsın. Vatana, millete, bu ülkeye zararlıysa; yürümeden yok edilsin." demiş. Haberi okuyunca, ganım dondu. Kendisini hemen açığa aldılar neyse ki. Aldılar da, bu akıl almaz sözleri sarf eden müdür, bugüne gadar nasıl eğitimcilik yaptı? Hasda fikirlerini kimlere aşıladı? Ve bu fikre sahip daha gaç eğitimci var Türkiye’de?
Ihhh! İşte böyle. Dert üstüne dert. Daha yazacak çok şey var da, yerim galmadı. Bu gadar sıkıntının üstüne, bi de “ Gısa yaz Hocam!” diye fırça yemeyim. Daha hiç fırça yemedim ama belli mi olur? Baksana gosgoca Nuray Mert’in başına gelene. Yazar mısın; korkacaksın sevgili günlüğüm, korkacaksın.