Yatağına kırgın ırmaklar susar!
Kalemin aşkıyla parmaklar susar!
Sen de sus ey gönül sükût tek şifa!
Kıl-ü kâl yorgunu dudaklar susar...
Kula rahmet gerek ötesi boştur,
Sen de bu kervanın peşinden koştur!
Bir semtten öteye gitmezken vefa,
Dost gibi dost için didinmek hoştur!
Nasihat kendime, kendim nerede?
Yönüm gün doğusu gölgem geride...
Şüphesiz bir oyun bu fani sefa,
Ben dediğim ben ki benden beride!
Bayati bir garip, gariplik tacı!
Özü yara bere gelmez otacı...
Zaman vazifeyi ederken ifâ,
İçin için büyür sabır ağacı...