minyon boylu kızın adını bilmiyordum,
minyon kız aşağı, minyon kız yukarı !
gözüm, kulağım ondaydı,
minyon kız diyordum ona,
bir isviçre oyuncağı kadar alımlıydı,
serçe gibi zıplıyordu yürürken,
salınarak geçerken sanırdınız ki
bir geyşa geçiyor evinizin önünden,
Gina modasının kasıp kavurduğu yıllardı,
kaçar mı bizim minyon kızdan,
hemen indiriverdi iki perçemi alnından,
yapma dedim, yapma kızım ! içim gidiyor,
bunu içimden söylüyorum elbet,
çok sonraydı annem uyardı,
uzaktan akrabasınız, bunu bilmiyordun,
öğrendin şimdi değil mi? dedi.
dünya başıma yıkıldı,
aradan iki ay geçti geçmedi,
minyon kız, evlenip gitti.