]
Gözbebeklerinde ışıklı bir yıldız çıplaklığı
Yorgunluğu yılların dünyayı sırtlamaktan
Dudaklarımı kilitliyor melali şiirlerin
Kalbin kalbime tutunduğu zaman
Yıldızlar kopup düşüyor samanyolundan
Ufuktaki son martı kalbimin kaçırdığı
Karaltısı yalnızlığın ölüm kadar susan
Penceredeki keman kederli bir bıçak gibi
Gözyaşlarını kalbime saplayan
Neonların buğusunda gözlerin şimşekler çakan
Dudaklarında donmuş bir sevda çığlığı
Yokluğunun ağırlığı arşı üstüme yıkan
Bir adam resimlerde kalmış yakışıklılığı
Hatıraların bataklığından kalbini çıkaran
Terkedilmişligin hançeriyle yaralanmış kanayan
Bir dağ nergisidir içlenir büker boynunu
Yalnızlığın uğultusu kırar camları
Dişlerinde bir gül salar can suyunu
Ağını örmeden zehirler sinsi akşamları
Dekorsuz tamamlanır eski aşk oyunu
Köşe başında bıçaklamışlar gölgemi kıvranır
Resimlerde bir dost maziyi çizer
Ak düşer aynalara gözler buğulanır
Çatılarda bir yağmurun hayaleti gezer
Mısralar canlanır parmaklarıma dolanır
Karanlık maskedir çıldırtan bilmecelere
Uykunun eşiklerini tutmuş dev bir kabus
Bölünmüş yüreğim anlamsız hecelere
Veremez melalimin karşılığını hiçbir kamus