Yüklendim dağları titreten ağır müfredatı
Canımdan aziz bildim her zaman mukaddesatı
Kemiğe sarılı et ve kandan muhteviyatım
Eritemez hiç bir od, çelikten maneviyatım
Çağlardır çalamadıkları imanım içimde
Taşlanılan benim katledilen ben türlü biçimde
Tunusta anahtarlık yaptılar kafa derimden
Bosna da keskin nişancılar vurdu ciğerimden
Afganistanda bombalar kapladı göklerimi
Çeçenistan da oyup çıkardılar gözlerimi
Kırımda kanlı etimi çiğneyip tükürdüler
Karabağ da şehidimi dozerle süpürdüler
Hocalıda yakıldı savruldu benim küllerim
ALLAH-u ekber dağlarında buz kesti güllerim
Çinde rahmimdeki bebeyi pişirip yediler
Irakta alnımdan vurup demokrasi dediler
Cezayirde kırıldım, dağlandım binbir yerimden
Filistinde çelikten tanklar geçti üzerimden
Süleymaniyede çuval giydirdiler başıma
Namussuzca basıldım bakmadılar göz yaşıma
İmanıma kastedenle etmedim hiç pazarlık
Vurulduğum yerde yattım, aramadım mezarlık
Duymayanlara söyle bilsinler benim namımı
Ne dün dindirir, ne yarın örter intikamımı