Sensizlik, karanlıkta gölgemi görmek gibi.
Sen ise, karanlıktaki "o" ışığı bulmak gibi.
Beni şair eden geçmişteki sen,
Karanlıktaki "o" ışığı aratır oldun.
Geçmişe mazi derler.
Ben mazide kaldım ama,
Sen hâlâ mazi olamadın.
Yalnızlık, sensizlikle aynı gibi.
Seninle ise, bu Dünya bana bir cennet gibi.
Beni şair eden geçmişteki sen,
Dünyadaki cenneti aratır oldun.
Geçmişe mazi derler.
Ben mazide kaldım ama,
Sen hâlâ mazi olamadın.
Hayalsizlik, seni olmayan ben için bir kabus gibi.
Kabuslar ise, içinde sen olduktan sonra,
Gördüğüm en güzel düşler gibi.
Beni şair eden geçmişteki sen,
Kabuslardaki "o" düşleri aratır oldun.
Geçmişe mazi derler.
Ben mazide kaldım ama,
Sen hâlâ mazi olamadın.
Hainlik, kadere karşı gelmek gibi.
Kaderim ise, geçmişi unutamayıp,
Seni hâlâ seviyor olmam gibi.
Beni şair eden geçmişteki sen,
Kaderimdeki unutulmayanı aratır oldun.
24 Eylül 2002