Yer İzmir Karşıyaka,yıl 1975 ve bundan öncesi 5 yıl...
1733 sokak no 6.da otururduk biz üç can.
Sevgili babam sevgili babaannem ve birinin torunu birinin kızı olan ben.
Oturduğumuz ev babamın İzm.Adliyesinden Karşıyaka adliyesinde göreve başlaması ile bizlere,terekeden belirli bir süreye kadar şeklinde adliyeden verildi.
Geniş gayet güzel bir ev idi.Geniş bahçesinin olduğu yere evin ön geniş camları bakardı.
Bahçeye ap.sakinleri arabalarını park ederlerdi.
Burası kültürlü ve zengin kimselerin çoğunluk ile bulunduğu bir yerdi.
Biz zengin değildik.Bu ev için mahkemece bizden istenen gayet az miktar olan kira parasını bile giderek ödemekte zorlanacaktık.Çünki koca çınar aniden yıkılıverecekmiş.
Bahçede asırlık bir manolya ağacı vardı.Yükseklerde bembeyaz çiçekleri açardı.Güzelim kokuları ile sanki yaşamın bağlarıydı.
Yaşam güzel gidiyordu...
Babaanne torun ve baba.
Babam işine ben de yanında,bu sonuna kadar böyle devam etti.
Bizim için övünç verci bir husustan söz etmeden geçemeyeceğim.
O tarihte Karşıyaka adliyesinde syn hakimimiz Sıtkı bey de vardı.Syn Sıtkı bey ayrıca çok yakın davranırdı bize...
Her sabah 10.a doğru bir üst kattan doğruca bizim masanın karşısında durup başlardı konuşmaya...hep aynı konuşmalardı çoğunluk ile...iş konuşmaları haricinde.
Ah! .......bey ah ah ah!Celal ne çocuktu!Ne çocuktu Celal!
İst.Silivride askerliğini yapar iken vefat eden amcamdan bahis ediyordu.
Sıtkı bey ve Cemal amcam aynı yerde İst.Silivride askerlik arkadaşı iken Cemal amcam orada hayatını kaybetmiş.Cemal amcam çok yıllar önce şehitlik mertebesine erişmiş.Allah rahmet eylesin.
Yazım devam edecektir.