KUŞKULARINIZ KARARLARINIZIN ÖNÜNE GEÇMESİN
Hayatımızı gereksiz yere işgal eden kuşkularımızın bizi kemirmesine
neden müsaade ediyoruz?
İnsanoğlu,üzerinde yer aldığı dünyasındaki ışığın kaybına sebep olan
kuşkuları ile başbaşa yaşamaktan inatla vazgeçmiyor.
Kalplerini işgal etmesine engel olmanın yolunu, bir türlü bulamamaktadır.
İnsanlar, hayatlarının bir köşesinde yer vermekten geri durmadıkları
kuşkuları yüzünden yaşamlarını istedikleri biçimde idame
ettirememektedir.
Bu da sabahlarının, akşamlarının birbirine karıştığının önemli bir göstergesidir.
Gözleri önünde vuku bulan gerçekle yüzleşmenin göstereceklerini
görmekten kaçıp önlerine indirilen perdelerin arkasına saklanmayı daha
cazip görmekteler.
Kaldırılmasına müsaade etmedikleri perdeler yüzünden, hayatlarına yön
vermesi gereken güzelliklerden uzak kalmayı tercih etmekten
kaçınmamaktadırlar.
Nasıl aşırı şekilde harlanan ateşin üzerinde pişmeye bırakılan her
hangi bir yiyeceğin kömür halini alarak yanmakta olduğu görülür,
kuşkuya kapılan bir şahıs da aynı şekilde yanar kavrulur.
İnsanoğlu, kuşkuya kapılmadan yürümekte olduğu yolun sonlandırması icap
ettiği inancı ile adımlarını hesaplı atmasını bilmelidir.
Kafasındaki karışıklıklardan sıyrılmadığı müddetçe, eline aldığı hiçbir
işten başarı ile çıkıp zafer elde etmesi imkansızdır.
Bir koyun sürüsünün çobansız bir başına bırakıldığı anda, kurtların
saldırısına uğrayarak telef olmaktan kurtuluşu olmadığı, herkes
tarafından bilinmektedir.
İnsan kalbi ve beyninin de aynı şekilde kuşku denen kurdun elinden
alınamayacağı aşikar.
Onun için diyorum ki kafalardaki karışıklıkların meydan bulmasının bir
an evvel önüne geçilmelidir.
Bunu da yapmamızı gerektiren tek bir yol var: O da kuşkuların beyinleri
ele almasına izin vermemekten geçer.
Yeni başlayan her bir günümüze iyi bir adaptasyon süreci takip
edeceğimizi düşünerek uyansak, mantıksız fikirlerden kafalarımızın
temizlenmiş bir halde çıktığı göz önünde olacaktır.
Bizi doldurulması imkansız boşluklara sürükleyen kuşkularımızın,
yaşamaktan keyif aldığımız hayatımıza yön vermesine engel olunmalıdır.
Bizler buna meydan vermeye devam ettiğimiz müddetçe, mutlu, huzurlu
geçireceğimiz bir dakikamızın bile olmayacağı göz ardı edilmemesi
gereken en önemli gerçektir.
Karanlıkların yerini doğan güneşin alması için yaşamımızda yer bulan
kurt misali bizi kemirmek için fırsat kollayan kuşkularımızdan
sıyrılmanın çabasını göstermemiz lazım gelmektedir.
Bahsetmekte olduğum gayrete girilmediği takdirde, kendimizi boş bir
çuval halinde bir kenara bırakılmış olarak göreceğimiz, akılların bir
köşesinde bulundurulmalıdır.
Kuşkunun, insanoğlunun yaşamı ile alakalı önemli kararlar alırken önüne
geçen önemli bir rolü bulunduğu herkes tarafından görülmekte olan büyük
bir etkendir.
Hayatımızı ilgilendiren kararlarımızı uygulamaya koyarken
kuşkularımızı sonlandırmamız gerektiği bilinmelidir.
Bizim açımızdan önemli bir etkiye sahip olan kararlarımızın önüne
kuşkularımızın geçmesine müsaade ettiğimiz takdirde, kazançlarımız,
elimizden kayıp gidecektir.
Kayıplarımızın büyük olmasını istemiyorsak kararlarımızın önüne
kuşkularımızın geçmesine izin vermemek, altına girmemizi gerektiren en
büyük sorumluluktur.
Yapmamız gereken hayatımızla alakalı bu konunun önemini kavrayarak
içimizden kalbimize, beynimize yön veren kuşkuları söküp atmaktır.
Eğer hayatımızın düzene girmesi için yerine getirmemiz icap eden
sorumluluklarımızı çözüme kavuşturamazsak, sevincin yerini her daim
hüzün alacaktır.
Sevinçlerimizi hayatımızda değişiklikler yapmamıza engel olan
kuşkularımızın elimizden almasına, hiçbir şekilde müsaade etmemeliyiz.
Siz değerli okurlarıma son tavsiyelerim ;hiçbir şekilde yaşamınızın
ışığı olacağını düşündüğünüz kararlarınızı, kuşkularınızın bozmasının
önüne geçin.
Çünkü hayatınızda lüzumsuzluklara sebep olacağını bildiğiniz
kuşkularınızın beyinlerinizde yer bulmasına engel olmamanız, sizi doğru
yola götüren bir rota çizmenize müsaade etmeyecektir.
Her daim sizi karanlığın içinden çıkaracağınıza inandığınız
kararlarınızla hareket etmek, tek ve en önemli şartınız olsun.
Kuşkularınızın götürdüğü yere gitmeyi tercih etmeniz halinde, hiçbir
işinizin rast gitmeyeceği gerçeğini değiştirmenizin mümkünatı olmaz.
Kuşkularınızla değil size yol göstereceğine doğru olduğuna inanarak
aldığınız kararlarınızla hareket etmeniz, hayatınız açısından büyük
önem taşımaktadır.
Kuşkularınız Kararlarınızın Önüne Geçmesin
hayatımızı gereksiz yere işgal eden kuşkularımızın bizi kemirmesine neden müsade ediyoruz?